20 Kasım 2022

Viyana, Dünyanın En Yaşanabilir Kenti

Toplum Gazetesi/ALMANYA, 20 Kasım 2022

Ahmet ARPAD 


Lirik tenor Frizt Wunderlich'in "Viyana, sen benim düşlerimin kentisin..." şarkısı hep belleklerde!

The Economist'in 2022 yılı raporuna göre Viyana dünyanın en yaşanabilir kenti. Kentin her köşesi yeşil, ünlü bulvarı "Ringstsrasse" üzerindeki akçaağaçlardan, ıhlamurlardan, çitlembiklerden, çınarlardan ve at kestanesinden oluşan 2400 ağaç süslüyor. Viyana önümüzdeki yıl, belki de dünyanın en güzel bulvarı olan bu dev caddenin açılışının 160. yılını kutlayacak. 5,3 kilometre uzunluğundaki, 57 metre genişliğindeki, baştan sona ıhlamurlarla süslü Ringstrasse bölgesinde gezinmeden, faytonla keyifli bir tur atmadan Viyana'dan dönülmez.

Haydn, Mozart, Mahler, Strauss, Beethoven, Freud, Zweig, Roth, Grillparzer, Schnitzler, Klimt, Schiele, Schubert, Lang, Simmel gibi ünlülere ilham vermiş olan Viyana dünyanın en güzel kentleri arasında en ön sıralarda! Tarihi bulvara sadece opera, tiyatro, üniversite, müzeler, parlamento, kiliseler, imparatorluk sarayı, kahvehaneler, ucu bucu görünmeyen parklar açılmıyor, görkemli, birbirinden güzel sayısız yapı da Ringstrasse adını bir kolyenin incileri gibi süslüyor. Düzinelerle barok, gotik, yeni gotik, yeni rönesans, art nouveau yapı dev bulvarı erişilmez yapıyor. Prenslerin, varlılıkların, ünlülerin, sözü geçenlerin saraycıkları da bu kolyeye serpiştirilmiş.

Viyana'nın Göz Kamaştıran Yapıları

İmparator I. Franz Joseph, Osmanlı ordularının Viyana kuşatmaları sırasında önünde durmuş olduğu kent duvarlarına bir kaç yüz metre ötedeki boş alanlara 1858'de büyük ve gösterişli bir bulvar açılması emrini vermiş. O günlerde bulvar boyunca sağlı sollu uzanan çoğu arazinin Viyana'nın burjuvazisinin varlıklı Yahudiler'ine satılmasıyla da Habsburg monarşisi inşaatın giderlerini karşılanmış.

1865'de bitirilen bulvara, imparatorluğun başkentinde toplumun en üst katında yaşayan kömür ve tekstil patronları, çelik sanayicileri, bankerler zenginliklerini herkese göstermek amacıyla villalar, saraycıklar oturtmuşlar. Ondokuzuncu yüzyıl Viyanası'nın günümüzde de göz kamaştıran bu yapıları Yunan tapınaklarını anımsatan sütunlar, heykeller, parmaklıkları altın kaplama balkonlar, fayanslar, kabartmalar süslüyor. Saraycıkların çoğu, o zaman için çok modern kabul edilen ısıtma düzenli, lüks banyolu ve tuvaletli inşa edilmiş. "Zenginlerin ışığı" elektrik yüzyılın sonunda bu lüks yapıları aydınlatmaya başlamış.

Viyana'da akşama doğru etekleri yerlere kadar uzanan ipek giysili, kenarları geniş şapkalı şık hanımefendiler, üniformalı yakışıklı süvari subayları, ellerinde bastonları kırıtkan snoplar, uzun çizmeli, dar giysili hafif kadınlar bulvarın geniş kaldırımlarını doldurmuş. Sohbet toplantıları, oda konserleri, okuma akşamları saraycıkların salonlarında, gizli buluşmalar, iş görüşmeleri bulvarın kahvehanelerinde yapılmış.

Viyana'da Antisemitizmin İlk Tohumları

Bundan 7-8 yıl önceydi, Dorotheer sokağındaki Yahudi Müzesi'nde çok kapsamlı bir 'Ringstrasse' sergisi vardı. Salonlarında dolaşırken yeni şeyler öğrenmiştim. On dokuzuncu yılın ortalarında Tempel sokağındaki sinagoğun temeli için Kudüs'teki Zeytin Dağı'ndan getirilen taşların bazıları Ringstrasse adlı caddede, 1879'da ibadete açılan Votiv kilisesinin temelinde de kullanılmış. Çoğu Yahudiler'e ait saraycıklar bugün Unesco kültür mirası bulvarı süslemeye devam ediyor. Todesco, Goldschmidt, Springer, Epstein, Gomperz, Colloredo, Mansfeld, Dumba, Ephrussi, Biedermann, Helfert, Königswarter, Leitenberger, Wertheim, Württemberg bütün görkemleriyle Viyana'nın güzelliğini günümüzde de kanıtlayan, hepsi birer eşsiz sanat eseri yapılar.

Yahudi burjuvazisi olmasaydı, acaba Viyana bugün böyle güzel bir bulvara sahip olur muydu? Avusturya-Macar İmpartorluğu döneminde Bohemya, Moravya, Macaristan ve Galiçya'dan gelen Yahudiler'in zamanla sadece ekonomiyi değil, sanat ve kültür yaşamını da önemli derecede etkilediği Viyana'da antisemitizmin ilk tohumları 20. yüzyılın başında atılmış. Belediye Başkanı Karl Lueger'in 1916'daki "Viyana'yı Büyük Kudüs yaptılar... Peygamberimizi öldürdüler... En son Yahudi yok olduğunda antisemitizm de sona erecektir..." sözleri bugün arşivlerde. Viyana'nın dünyaca ünlü bulvarının bir bölümünün adı, 1934 ile 2012 arasında Dr.-Karl-Lueger Bulvarı'ydı!

Yıllar önce Dorotheer sokağındaki Yahudi Müzesi'nde izlemiş olduğum sergi Hitler'in Avusturya'ya el koymasıyla Viyana'nın kültürlü ve varlıklı insanlarının toplama kamplarına yollandığını, Nazi güruhunun villalarını yağma ettiğini de anımsatıyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder