Cumhuriyet Dergi
13.09.2009
AHMET ARPAD
STUTTGART
STUTTGART
Rengârenk bir dükkân. Kumaşlar her
cinsten, desenli, düz, parlak. İnciler, boncuklar, ışıl ışıl. Bordürler,
şeritler, kalınlı inceli kumaş, deri kemerler. Ve düğmeler çekmecelerde,
raflarda, camlar arkasında. Yüzlerce değil, binlerce. Tahta, taş, kumaş,
maden, inci, sedef düğmeler. Çoğu el işçiliği, yabancı malı. Çin'den İtalya'ya
düğmeler. Buraya gelip de, hoşuna giden düğmeyi bulamadan, eli boş dönen
yok. Çünkü eski balet Thomas'ın bundan beş yıl önce Stuttgart'ın göbeğinde
açtığı "Altın Düğme" dükkânında düğmenin envai çeşidi var!
2003 yılına kadar Stuttgart Devlet
Balesi'nin ünlü solistlerinden biriydi. Altı yaşında başladığı bale yaşamında
Stuttgart'ta doruğa ulaşmıştı. Bale müdürü Reid Anderson döneminde "Fındıkkıran",
"Kuğu Gölü", "Romeo ve Jülyet", "Onegin" gibi eserlerde birlikte sahneye
çıktığı Türk balet İbrahim Önal bugün Berlin'de hâlâ sahnede. Ünlü Meriç
Sümen'in öğrencisi Önal sanatının doruğuna Almanya'da erişti. Thomas'a
gelince, o yaşı otuza yaklaştığında: "Bale beni bırakmadan, ben onu bırakayım,"
diyerek sahneden ayrılıp, balet arkadaşı Friedemann ile ortak bu kumaş-düğme
dükkânını açtı. O böyle yapmakla ne ününü, ne de sağlığını yitirdi. "Bale
sanatçıları ömür boyu dans edemez," diyen Thomas'ın çok şikâyet ettiği
bir şey var. Ömrünü bu sanata adamış çoğu genç balet sağlık nedenleriyle
sahneden çekilince kendini bir boşlukta, hatta karanlık bir kuyunun dibinde
buluyor. İngiltere'de, Birleşik Amerika'da, Hollanda'da bu sanatçılara
destek veren, bale sonrası zor dönemi atlatmalarını, günlük yaşama alışmalarını
sağlayan kuruluşlar var. Daha ilkokul öncesinden başlayarak yirmi küsur
yıl gece-gündüz sadece bale için yaşamış, hemen hemen hiç özel yaşamı olmamış
gençlerin bildikleri tek şey bale. Başka meslekleri yok, çoğu otuz yaşında
emekli! Başkaları mesleğe atılırken onlar meslekten çekiliyor.
"Ne yapacağını bilmediği için otuzundan
sonra hâlâ baleye devam eden sağlığını riske sokar," diyor Thomas. Balerinlerde
ilk sağlık sorunu ayaklarda başlıyor, erkeklerde ise, balerinlerini havaya
kaldırdıkları için sırt sorun yaratıyor. Thomas cesurdu, girişkendi, şanslıydı
da. Artık sadece düğme ile incik boncuk satmıyor, son iki yıldır moda da
yapıyor. Çok değişik gelinliklerle tuvaletleri yeğleyen kadınlar kumaşlarını
"Altın Düğme"de seçiyor. Modelini Thomas'ın çizdiği bu değerli giysiler
onun terzilerince dikiliyor. İkinci mesleğinde başarılı olmasının nedenlerinden
biri de bale yaptığı yıllardan kalma tanışları, seyircileri. Onlar şimdi
Thomas'ın en sadık müşterileri!
"Altın Düğme"ye İstanbul'dan getirdiğim
şık Nişantaşı gömleğinin ucuz görünümlü düğmelerini değiştirmek için uğramıştım.
Ayaküstü sohbetin ardından, çıkardığı kutuları karıştırdım ve sonunda önerdiği
koyu sedef düğmelerde karar kıldım. Beni kapıya kadar uğurladı. Aynı anda
kucağında minnacık köpeği ile içeri giren varlıklı bir kadını hürmetle
selamladı. Thomas gözleriyle gülen bir insan...
www.ahmet-arpad.de