Toplum24 / Almanya, 27 Ağustos 2023
Ahmet ARPAD
Cenevre'nin caddelerini her mevsimde alışverişe çıkmış varlıklı Araplar dolduruyor. Salına salına yürüyorlar siyah giysili kadınlar. Kara sakallı erkekleri iki adım önde. Asyalılar ise gruplarla gezmeyi seviyor... Tarihi yapıların sıralandığı sokaklar, caddeler cıvıl cıvıl. Cüzdanları kredi kartı dolu kalburüstü yabancılar şık mağazaların devamlı müşterileri! Göl kıyısı kenti Cenevre'ye gelen bol para harcamadan dönmüyor. Şık vitrinler kolye, küpe, yüzük, kol saati, altın, platin, gümüş doldu. Her yerde dünya markaları. Pırıl pırıl, ışıl ışıl
Onlara bakan insanların gözleri de. bir taş atımı ötedeki İtalya'dan, Fransa'dan günübirlik uğrayanlar var. Ara sokaklarda butikler, antikacılar. az değil. Şarküteri dükkânlarında peynirin, salamın, jambonun kırk çeşidi. Cenevre'yi yabancılar Akdeniz kentlerini anımsatan, iklimi nedeniyle. seviyor.
Rhone Irmağı'nın kenarında masaları beyaz örtülü şirin lokantalar iştah açıcı, huzur verici. Leman Gölü'nün çevresinde yapılacak romantik yürüyüşler dinlendirici. Gölde yüzen ördekler, kuğular, Quai du MontBlanc'dan peş peşe demir alan bembeyaz gezinti gemileri… Jardain Anglais'den kalkan, Nyon'a, Yvoire'a, ta Lozan'a uzanan yüz yıllık yandan çarklılar. Gölün içinden suları 140 metreye fışkırtan dev fıskıye. Ötelerde Parc Le Grange, Parc des EauxVives… Doğa ve yöre mutlu edici. Gustave Ador, göl kıyısında kilometrelerce uzanan ağaçlıklı geniş bulvar. Koşanlar, gezinenler, bisiklete binenler. Yat limanından yelken açan kar beyazı zengin tekneleri. Yeşille mavinin arasında doğa güzelliği, refah ve huzur..
Lozan Antlaşması ve Modern Türkiye
Cenevre gölüne gelip de kıyılarına serpiştirilmiş şirin kentleri ve Alplerin eteğindeki olağanüstü doğayı görmeden buradan dönmek olmaz. Tarihi yapıları, dar sokakları, şık butikleri, gösterişli vilları, dünyaca ünlü otellerinin yanısıra dorukları karlı dağlar, üzüm bağlarıyla kaplı yamaçlar ve tarihi köylerden oluşan Montrö mutlaka uğranması gereken bir kent! İki bin metrelik Rochers-de-Naye'nin yamaçlarına serpiştirilmiş villalar arasında üzüm bağları.
Çayırlarda şu günlerde nergisler açıyor. Montrö'nün bağlarında Unesco'nun 2007'de listesine aldığı Lavaux şaraplarının üzümleri yetişiyor, doğa koruma alanı Grangettes'de 250 kuş türü yaşıyor. Villeneuve'den Montrö'ye uzanan yoldaki en önemli yapı 12. yüzyıldan kalma Chillon şatosu. Göl üzerindeki bir kayaya oturtulmuş şatoya uzaktan baktığınızda sularda yüzüyormuş sanıyorsunuz. Chillon'un cumhuriyet tarihimizde önemli bir yeri vardır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni 1936 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras bu şatoda imzalamış.
Az ötedeki Vevey İsviçreli ve yabancı varlıklıların yeğlediği, yeşil yamaçları villalarla dolu yörenin en güzel küçük kenti. Tarihi kent merkezinin dar sokaklarında şirin yapılar yanyana. Gezinirken butikler, dükkanlar, Café'ler, lokantalar sizi çekiyor. Göl kıyısındaki Grand Hotel du Lac'ın kapısında limuzinler dizi dizi, şirin lokanta Ze Fork ağzına kadar müşteri dolu. Fotoğrafçı Afyonlu Çağan, bakkal-manav Kayserili Ali, Kosovolu taksi şöförü Avni de onlarca yıldır Vevey'de mutlu yaşayan insanlardan sadece üçü...
Az ötedeki Lozan da Montrö gibi bir yamaca kurulmuş. Kentin eski evleri ve dar sokakları, şirin lokanta ve Café'leri göl kıyısında değil, yukarda! Bir finiküler kıyıyı kent merkeziyle bağlıyor. 160 bin nüfuslu Lozan'da görülecek yerler arasında en ilginci, her yıl 400 bin ziyaretçiyi çeken 13. yüzyıldan kalma gotik yapı, görkemli katedral. 1915'den bu yana Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin merkezi de Lozan'da. On binin üzerinde giysi, madalya, belgenin vitrinlerini süslediği, geniş bir parkın ortasındaki Olimpiyatlar Müzesi'ni her yıl 250 bin insan ziyaret ediyor. Lozan'ın cumhuriyet tarihimizdeki yeri çok önemli.
Bundan tam 100 yıl önce, 23 Temmuz 1923'de imzalanan Lozan Antlaşması modern Türkiye'nin temelini oluşturuyor. İmzaların atıldığı Beau-Rivage Palace yörenin en şık ve ünlü otellerinden. Odalarının manzarası eşsiz. Cenevre gölü ayaklarınızın altında. Şirin göl gemisi, 1910 yapımı yandan çarklı 'La Suisse' iskeleye yanaşıyor. Yeşiller, çiçekler arasında gezinirken hiç acele eden yok, gürültü yok. Her yerde bir huzur! İnsancıl, barışsever ve öncü 'Şarlo' işte bu cennette yaşadı. Audrey Hepburn de Lozan'a yakın Tolochenaz'da, 16 dönümlük parkın ortasındaki villasında yaşamının son 30 yılını geçirdi.