Cumhuriyet 29.10.2006
AHMET ARPAD
STUTTGART
STUTTGART
Geçenlerde Stuttgart gazetesinde
bir manşet: ''Lübnan'a katkı Almanya'ya 190 milyon Avro'ya mal oluyor.''
Hemen yanı başındaki başka bir habere göre Baden-Württemberg Eyaleti Eğitim
Bakanlığı bu ders yılında boşalan 570 öğretmen kadrosuna yeni atamalar
yapmayarak 50 milyon Avro tasarruf ediyor. Aradan birkaç gün geçmeden Almanya
Öğretmenler Birliği'nin panik yaratıcı açıklaması: ''Ülkede 16 bin öğretmen
açığı var, okullarda her hafta 1 milyon saat ders boş geçiyor...'' Hemen
ardından Cumhurbaşkanı Horst Köhler , Berlin'de çoğunlukla yabancı çocukların
devam ettiği Kepler okulunda yaptığı konuşma ile politikacıları suçladı:
''Almanya'daki eğitim utanç verici... İnsanların yeterli eğitim almadığı
ülkelerde demokrasi işlemez... Eğitim sistemimizin yetersiz olduğu Pisa
araştırması ile kanıtlanmıştır. Devlet düzenimizin gelecekte de güçlü olması
ancak eğitim sistemimizin düzelmesi ile mümkündür...'' Cumhurbaşkanı Köhler
konuşmasını Kennedy 'nin, ''Dünyada eğitimden pahalı tek şey eğitimsizliktir!''
sözleri ile bitirdi. Eğitimsizlik bütün eyaletlere yayılırken öğretmen
açığı son 30 yılın en doruk noktasında. Almanya'nın gelecekte de endüstri
ülkesi olarak varlığı tehlikede. Zenginle yoksul arasındaki mesafenin giderek
büyüdüğü ülkede en büyük zararı, aralarında bizim insanlarımızın da bulunduğu,
fakirleşen sınıfın çocuk ve gençleri görüyor. 1990'lı yıllardan başlayarak
eğitime de el atan bizim Nurcular, Nakşiler, Süleymancılar, Milli Görüşçüler
ve de Hocaefendicilerin ise para sorunu yok. Alman yasalarındaki boşlukları
çok iyi bildikleri gibi toplumdaki liberal düşünce yapısından yararlanmasını
da hiç çaktırmadan iyi beceriyorlar. Başarılarının en önemli ''reçetesi''
her zamanki gibi takıyye. Hemen hemen her büyük kentte açtıkları, kimi
yatılı dershanelerle işe başladılar. Burada son yılların en büyük "eğitim
atılımı" nı Fethullahçılar yaptı. Önce Almanya'nın birçok kentine genç
öğrenciler yolladılar. Genç nesil işadamlarına şirketler kurdurttular.
Türklerin açtığı marketler, bina temizleme ve bakımı yapan şirketler, bilgisayar
programcısı kuruluşlar çoğunlukla onların. Burada çıkan Zaman gazetesi
ile ortak çalışmalara girdiler, desteğini aldılar. Doksanlı yılların ortalarında
Türkiye'den gönderilen ve Gülen 'e yakın çekirdek kadrodan olduğu kanıtlanmış
Halil Hoca 'nın yönetiminde dershaneler açtılar, göçmen çocuklarının eğitimine
''yatırım'' yaptılar. Çoğu burada yetişmiş, akıllı ve iyi giyimli üniversite
öğrencileri bu dershaneleri yönetmeye başladı. Ardından sıra özel liselere
geldi. Berlin ve Stuttgart'ta ''Gülen Liseleri'' iki yıldır çalışıyor.
Sırada Mannheim, Paderborn, Köln, Nürtingen var... Alman okullarında başarısız
olan Türk çocuklarını kendilerine çekmeye başladılar. Eğitimciler, ''Uyumun
başarılı olması için sınıflarda yabancı öğrenci oranı yüzde yirmiyi geçmemeli''
derken Hocaefendicilerin paralı okullarında Türk öğrencilerin oranı yüzde
80'i buluyor... Bu dershane ve liselere yaptıkları milyonlarca Avro'luk
yatırımın ''kaynağı'' kurdukları küçük şirketlermiş! İnanmak zor. Geçenlerde
Hikmet Çetinkaya , ''Fethullahçılar kara para mı aklıyor'' diye sorarken
haksız değildi. Stuttgart Belediyesi yabancılar ve uyum sorumlusunun gazetelere
yaptığı, ''Gülen'e yakın olduklarını biliyoruz, yurtdışından destek geldiğini
de tahmin ediyoruz, ancak kanıtlayamıyoruz'' açıklaması resmi makamların
ne kadar âciz olduğunu gösteriyor. Ancak biraz inat ve dikkatle araştırdınız
mı dershane ve okul kurucularının Gülen yandaşı olduğunu hemen kanıtlıyorsunuz.
Fakat onlar yine de ''Hayır, Fethullahçı değiliz'' diye inat ediyorlar!
Sanırım korkuyorlar, Alman resmi makamlarının, perde arkasında geçmişi
ve amaçları bilinen ''dinci baron'' un olduğunu fark etmesinden. Çünkü
okullara devlet parasal destek veriyor, kuruluşlarından üç yıl sonra. Bu
nedenle de ne yapıp yapıp bugüne dek basın dahil herkesi susturmasını becerdiler.
Onları övmek Türkiye'de olduğu gibi Almanya'da da serbest. İplerini pazara
çıkarıp eleştirmek ise yasak! Gözdağı vermek için süründürürler sizi mahkeme
mahkeme... Tam 10 bin Alman askeri yurtdışında görevde. Kongo'da, Kosova'da,
Afganistan'da, Lübnan'da. Bugüne kadar ''delik'' bütçeden tam 2 milyar
Avro harcama yapılmış! İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) verilerine
göre harcamalarının sadece yüzde 10'unu eğitime ayıran Almanya, Batı ülkeleri
arasında sonlarda! Eğitimde bir "fakirlik belgesi" bu!
www.ahmet-arpad.de