23 Aralık 2007

Hitler'in harika çocukları...

Cumhuriyet 23.12.2007
AHMET ARPAD
STUTTGART

Adolf Hitler ve yandaşları 8 Kasım 1923'te Bavyera'da bir darbe girişiminde bulunurlar. "Geçici Alman Ulusal Hükümeti" ni ilan eden darbeciler ertesi gün silahlanıp Feldherrenhalle'ye yürürler. Çıkan çatışmada Hitler ve adamları 4 polisi öldürür. İhtilal girişimi başarılı olmaz. Darbeciler tutuklanır. Darbe girişimi ile devletin güvenliğini tehlikeye sokmuşlardır. Bu suçun cezası idamdır. Ancak nasyonal sosyalist ideolojiye yakın olduğu bilinen yargıç Neithardt 'ın başkanlık ettiği mahkeme heyeti Hitler'i sadece 5 yıl hapis cezasına çarptırır. Çünkü Hitler'i destekleyenler, başta eyalet Adalet Bakanı Franz Gürtner olmak üzere politikaya damgalarını vurmuş kişilerdir. Hitler, 9 ay sonra serbest bırakılır. 2. Dünya Savaşı'nda Landsberg'de 15 bin esir işçi ölür. Kent, adını savaş sonrasında da duyurur. Hitler'e destek vermiş oldukları için müttefiklerin suçlu gördüğü endüstri patronları Friedrich Flick , Alfred Krupp ve benzerleri günlerini, bir zamanlar Hitler'in kaldığı Landsberg hapishanesinde geçirir. Yeni Almanya için ortak planlarını orada yaparlar. 1933'te Almanya'ya el koyan Hitler ile yardakçılarının palazlanması ve 13 yıl ayakta kalması, Alman endüstrisinin bu "babaları" sayesinde mümkün olmuştu. Onlarsız Hitler bir hiçti. Nazi Almanyası'nın orduları, Flick, Krupp ve şürekâsı olmadan komşu ülkeleri istila edemez, savaşamazdı. 40 milyona yakın insanın ölümünden, Hitler'e hizmet etmiş olan bu endüstri patronları da sorumludur. 1945'te savaş sona erdiğinde Avrupa bir yıkıntıdır. Dörtler'in işgalindeki Almanya'da insanlar kolları sıvar, yüz binler bombalanmış kentlerde moloz yığınlarını kaldırır. Sovyetler'in el koyduğu doğu bölgesi 1949'da batısından koparılır. 20. yüzyılın ikinci yarısına girilirken Batı ile Doğu arasına demirden perde çekilir. İngilizlerle Amerikalılar kurdurdukları Batı Almanya'ya, Sovyetlere karşı "kale" görevini verirler. Ancak ülkenin bir an önce güçlenmesi gerekmektedir. Hitler'e hizmet eden Alman endüstrisinin patronları hâlâ hayattadır. Ülkeye gerekli olanlar hapisten çıkarılıp, aklanır. Kadın gazeteci Nina Grunenberg geçenlerde, bu insanları konu alan kitabını, Daimler Benz'in uzun yıllar yönetim kurulu başkanlığını yapmış olan Edzard Reuter ile birlikte Stuttgart'ta tanıttı. ABD'nin desteği ile nasyonal sosyalizmin kalıntıları üzerine Batı Almanya'yı inşa edenler, Nazilerle işbirliği yapmış olan bu çıkarcılardı. Grunenberg onlar için, "Komünistlerden nefret eden, solcuları sevmeyen, ataerkil düzenin temsilcileri, despot ruhlu, politik görüşleri en sağda, NSDAP üyesi insanlardı" diyor. Hitler için bu kişiler bulunmaz nimetti. Yetenekli mühendisler ve teknisyenlere de kucak açmıştı rejim. Onlar sayesinde Nazi Almanyası 1942-1944 arasında silah gücünü üçe katlamıştı. Savaş sonrası Amerikalılar bu insanların çoğuna yeşil ışık yakmıştı. Dizginler yine Flick, Krupp, Abs , Sohl ve Zangen'in elindeydi. Savaş yıllarında silah endüstrisiyle bakanlık arasındaki alışverişten sorumlu Mommsen Batı Almanya'da önce Krupp'u yönetir, ardından Başbakan Helmut Schmidt tarafından Savunma Bakanlığı'nda yüksek bir göreve getirilir. Nazilerin silahlanmadan sorumlu bakanı Speer 'in "öğrencisi" Schlieker savaş sonrasında armatörlüğe soyunur. Speer'in bakanlığında mali işlerden sorumlu Hettlage , ilk Başbakan Adenauer' in mali danışmanı olur. Adenauer, Hitler'in İçişleri Bakanlığı'nda Yahudi karşıtı kararnamelerin altında imzasını atmış olan Globke 'yi güvenlik danışmanı yapar. Yahudilerin elinden alınan büyük alışveriş merkezlerine konan, Hitler'in peşinden ayrılmayan Neckermann etkisini Batı Almanya'da sürdürür. Savaş yıllarında Opel şefi olarak Hitler'in ordusuna kamyonlar yetiştiren Nordhoff da savaşın ardından Volkswagen'in başına geçirilir. 1951'de kurulan Federal Kriminal Dairesi'nde 25 SS subayı önemli görevlere getirilir. Batı Almanya'nın ilk başbakanı Konrad Adenauer'in şu sözü unutulmaz: "Temiz su yoksa kirli su dökülmez!" Gelecek on yılda Almanya'nın dünyanın en güçlü üç ülkesi arasına girmesini düşleyen ve bunun gerçekleşmesi için de Ludwig Erhard döneminin özlemini çektiğini söyleyen Başbakan Angela Merkel, Alman kalkınmasını Hitler'in "harika çocukları" nın gerçekleştirmiş olduğunu unuttu mu acaba?
 
www.ahmet-arpad.de

6 Aralık 2007

Anılar treni Auschwitz yolunda

Cumhuriyet 06.12.2007

Nazilerin kamplara yolladığı çocuk ve gençlere adanan tren, mayısta ölüm kampına varacak

Almanya'dan yola çıkan tren, zaman içinde 60 yıl geriye gidiyor... 30 kentten geçerek 3 bin kilometre kat edecek tren 8 Mayıs'ta, son istasyona, Auschwitz'e varacak... 1921 yapımı buharlı lokomotifin çektiği vagonlarda kurulan "soykırım müzesi"nde, demiryollarının çocukların ölüm yolcuğundaki rolü, mektuplar, dönüş yolculuğuna asla çıkamayan yolcuların çizimleri, şiirleri yer alıyor.
 
AHMET ARPAD
 
STUTTGART - Adolf Hitler, 1935'te partisinin genel kurulunda, iyileşmesi mümkün olmayan, "Daha çok azap çekmesinler" dediği engelli insanların ortadan kaldırılması emrini vermişti. İleride Alman askerleri komşu ülkelere saldırırken ağzından çıkan "Bir engelli yatağında yatarken, savaş yaralısı yatak bulamıyor" sözleriyle ülkedeki bütün yurt ve hastanelerden bedensel ve zihinsel engelliler toplanmaya başlanmıştı. Bu zavallı insanlar, nakledildikleri özel toplama kamplarında "Duşa gidiyorsunuz" kandırmacasıyla gaz odalarını boylamıştı. 1939-1945 yıllarında iğne yaparak, Luminal denen ilacı içirerek, aç bırakarak, gaz odalarında karbondioksit vererek, yedisinden yetmişine, "yaşamasına değmez'' dedikleri tam 200 bin engelli ölüme yollanmıştı.
 
Hitler Almanyası'nda Yahudiler, Sintiler/Romanlar ve engellilerin yanı sıra küçük çocuklar da öldürülmüştü. Ana babaların ellerinden zorla alınan bu çocuklar, dolduruldukları trenlerle toplama kamplarına yollanmıştı.
 
Frankfurt'tan yola çıktı
 
Nasyonal-sosyalistler sadece Alman kentlerinden değil, Yunanistan'dan Norveç'e, Fransa'dan Macaristan'a, işgal ettikleri bütün ülkelerden yüz binlerce insanı "safkan" Alman olmadıkları için trenlere bindirip, gaz odalarına taşımışlardı. Savaşın kızıştığı yıllarda bile durmamıştı "ölüm trenleri." Hiç aksamadan on binlerce kilometreyi geride bırakmışlardı. Doğu Avrupa'ya uzanan hatlar, asker ve silah trenleri ile dolu olduğu zaman ölüme götürülen insanları tıkıştırdıkları vagonları normal yolcu trenlerinin arkasına takmışlardı. Yolun açılmasını bekledikleri istasyonlarda yolcu trenleri ile "ölüm trenleri" çoğu kez saatlerce yan yana durmuştu. Geziye, tatile giden Almanlar vagon pencerelerinden, yan hatta duran nakliye trenlerine tıkılmış Yahudileri seyretmişti. Özel kişilerin kurduğu "Anılar Treni Derneği" , Alman Sendikalar Birliği ve bazı vakıfların desteği ile 8 Kasım 2007 günü Frankfurt'tan bir tren yola çıkardı. Nazilerin öldürdüğü çocuk ve gençlere adanan tren, bir "soykırım müzesi" . 1921 yapımı kocaman bir buharlı lokomotif, 1960'larda postayla hasta askerler taşımış vagonları çekiyor peşinden. Bu tren önümüzdeki aylarda 30 kente uğrayacak ve tam 3 bin kilometreyi geride bıraktıktan sonra insanlığın nasyonal-sosyalistlerden kurtuluşunun 63. yıldönümü olan 8 Mayıs 2008'de son istasyona girecek. Polonya'daki Auschwitz toplama kampına varacak. Tren güzergâhı boyunca, 1940-1944 yıllarında istasyonlarından "ölüm trenleri" nin kalkmış olduğu bütün kentlere uğrayacak, birkaç gün duracak. "Anılar Treni Derneği" günümüz insanlarının o büyük cinayeti hiç unutmamasını arzuluyor. Trenin içine kurulan müzede Hitler Almanyası'nda demiryollarının soykırımdaki rolü anlatılıyor, Yahudi mahkûmların resimlerinin, mektuplarının ve çeşitli kişisel eşyalarının yanı sıra ka mplara götürülenlerin isim listeleri de var. Treni ziyarete gelenler arasında o yılları yaşamış ve yurtlarından koparılmış, son durağı Auschwitz olan "soy kırım trenleri" ne doldurulmuş komşularını, dostlarını, okul arkadaşlarını anımsayıp isimlerini verebilenler olacağı ümit ediliyor. Uzun çalışmalar sonucu arşivlerden elde edilen verilere göre Alman Demiryolları 1940-44 yılları arasında 1.5 milyon çocuk ve genci trenlerle toplama kamplarına taşımıştı. O günlerde bu büyük "sürülme ve öldürme" yi uygulayan Nazilerden birçoğu 1945'ten sonra kellelerini kurtarmıştı. Hatta yeni kurulan Almanya'nın Devlet Demiryolları Nürnberg tren istasyonuna Hitler'in ulaştırma bakanının bir büstünü dikmiş, savaş sırasında Yahudilerin trenle toplama kamplarına taşınmasından sorumlu bir başkasına da, altmışlı yıllarda yabancı işçilerin trenle Almanya'ya taşınması görevini vermiş.
 
Demiryolları sponsor olmadı
 
"Anılar Treni" Auschwitz toplama kampına uzanan üç bin kilometrelik yolculuğunda Alman Devlet Demiryolları'nın hatlarını kullanıyor. Kurum bu girişimin sponsorluğunu kabul etmediği gibi, trenin geçtiği güzergâh için de dernekten kira alıyor! Treni dört gün kaldığı Stuttgart istasyonuna girerken yaşlı, genç, yüzlerce insan karşıladı. Dar vagonlarındaki sergiyi on bine yakın meraklı ziyaret etti. Başka kentlere gitmek için ayrılırken herkes peşinden el sallıyordu. Kiminin gözü yaşlıydı. Üç kişilik bir orkestra hüzünlü melodilerle uğurladı "Anılar Treni" ni. Klarnet, akordeon ve kontrbas eşliğinde Klezmer ezgileriyle. Kara lokomotif istasyondan çıkıp, kar tipisinin içinde kayboldu. Makinist son bir kez düdük çaldı, uzun uzun...