Cumhuriyet 29.07.2007
AHMET ARPAD
STUTTGART
STUTTGART
Kadın, küçük çocuğu elinden tutmuş
yürüyor. Çocuğun canı sıkkın, yüzü buruşuk, ayaklarını sürüye sürüye anasının
yanında zor yürüyor. Bir yerlerden ilahi sesleri yükseliyor. Büyük alana
açılan dar sokaklardan insanlar akıyor. Ağır ağır yürüyorlar, başları önlerinde.
Sekizgen alanı çevreleyen kiliselerden yükselen çan sesleri kulakları sağır
edecek neredeyse.
Hiç kimse ağzını açmıyor, herkes
suskun. Düşüncelerinde bambaşka bir dünyada insanlar. Uzak yoldan geliyorlar.
Kimi onlarca, kimi de yüzlerce kilometre öteden.
Günlerdir yürümüşler, dağ bayır demeden.
Kuzeyden, güneyden, her yönden yola çıkmışlar. İçlerinde, bisikletleriyle
Avusturya'dan, İsviçre'den gelmiş olanlar da var. Tümü de Katolik. Mucizeler
yarattığına inandıkları Meryem 'e geliyorlar. Buraya Papa 2. Jean Paul
de gelmiş, Ağca suikastından altı ay önce, 1980'de.
O günden sonra yöre iyice kutsallaşmış.
Geçen yıl da eylülde Papa 16. Benedikt doğduğu bu yöreyi ziyaret etmiş,
bir gün sonra da Regensburg'da Müslümanları öfkelendiren o konuşmasını
yapmıştı. Altötting insan kaynıyor. Bazilikanın önündeki alana iğne atsan
yere düşmüyor. Büyük kapının önünde dikilen başrahip o kadar yoldan gelen
hacılara teşekkür ediyor. Sonra yumuşak, hafif ağlamaklı, hüzünlü bir sesle
İsa 'dan, Meryem'den söz ediyor... Anasının, elinden tuttuğu küçük oğlan
yorgunluktan zor duruyor ayakta. Az sonra insanlar tekrar yürüyüşe geçiyor.
Dini alay gittikçe uzuyor, uzuyor. Boyu sonsuz bir yılan örneği kıvrılıyor,
Altötting'in dar, tarihi sokaklarından geçiyor. İnsanlar kocaman alanı
dolaşarak "Lütuf Kilisesi" ne doğru ilerliyor. Sekizinci yüzyılda kurulduğu
söylenen bu küçücük kilise de alan gibi sekizgen. İçindeki Meryem heykeli
kutsal. Altöttingli Meryem'in mucizeler yarattığına 15. yüzyıldan bu yana
inanılıyor. İçine insanların sığmadığı, girebilmek için kimi gün saatlerce
kapısında beklediği küçük kilisenin tüm dış duvarları, dini mesaj içeren
tahta tablolarla dolu.
İki bine yakın bu tabloyu, Meryem'in
yarattığı mucizelere inanarak hastalıklarından ve başka dertlerinden kurtulmuş
insanlar yapmış... Her yıl haziran ayının birinci ya da ikinci perşembesi
Katoliklerin yortusu. Mukaddes ekmeğin İsa'nın vücuduyla özümleşmesini
kutluyorlar. Böyle günlerde Altötting sokaklarından insan taşıyor, oteller
de tıka basa doluyor! Çevre köy ve kasabalardan gelen yöresel, tarihi,
dini giysili gruplar yine başrahibin peşinden yürüyor. Ak saçlı adam dualar
okuyor, peşinden ayak sürüyen cemaat de onun dualarına eşlik ediyor.
Kısa deri pantolonlu, keçe şapkalı
erkekler, gururlu yöresel politikacılar, rengârenk elbiseleri yere kadar
uzanan köylü kadınlar, ellerini önlerine kavuşturmuş, başları eğik, boyunları
bükük, kara giysili yaşlı rahibeler, en arkada da "bayramlıkları" nı giymiş
halk. Yortu yürüyüşü Lütuf Kilisesi'nin önünde bitiyor. Rahipler dualar
mırıldanarak, okunmuş, kutsal ekmekten lokmalar dağıtıyor sıraya girmişlere.
Münih ve Salzburg'a bir saat uzaklıktaki Altötting, Papa 16. Benedikt'in
doğum yeri Marktl'dan da sadece on kilometre ötede.
Papa küçüklüğünde ana-babasıyla bu
yolu yürüyerek çok kez gelmiş Meryem'ine. Altötting ve çevresi koyu Katolik
ve tutucu. İlginçtir, Hitler 'in doğum yeri, sınırın hemen ötesindeki Braunau
da yakın sayılır Altötting'e. Keşke o da çocukluğunda gelseydi Meryem Ana'sına...
www.ahmet-arpad.de