16 Eylül 2012

Hitler’i kimler finanse etti?

Cumhuriyet 16.09.2012
STUTTGART
AHMET ARPAD


Adolf Hitler ve yandaşları 8 Kasım 1923’te Bavyera’da bir darbe girişiminde bulunurlar. “Geçici Alman Ulusal Hükümeti”ni ilan eden darbeciler ertesi gün silahlanıp Feldherrenhalle’ye yürürler. Çıkan çatışmada Hitler ve adamları 4 polisi öldürür. İhtilal girişimi başarılı olmaz, darbeciler tutuklanır. Darbe girişimi ile devletin güvenliğini tehlikeye sokmuşlardır. Bu suçun cezası idamdır. Ancak Hitler sadece 5 yıl hapis cezasına çarptırılır. Çünkü onu destekleyenler, başta eyalet Adalet Bakanı Franz Gürtner olmak üzere politikaya damgalarını vurmuş kişilerdir.

Hitler, Landsberg hapishanesinde 9 ay kaldıktan sonra serbest bırakılır. 1933’te Almanya’ya el koyan Hitler ile yardakçılarının palazlanması ve 13 yıl ayakta kalması, Alman endüstrisinin “babaları” sayesinde mümkün olmuştu. Onlarsız Hitler bir hiçti. Nazi Almanyası’nın orduları, Flick, Krupp, Thyssen ve şürekası olmadan komşu ülkeleri istila edemez, savaşamazdı. Onlar sayesinde Nazi Almanyası 1942-1944 arasında silah gücünü üçe katlamıştır. Adolf Hitler’e verilen büyük parasal destek daha 1920’li yıllarda Bavyera’da başlar. Oradan diğer Alman kentlerine, Avusturya’ya ve İsviçre’ye de sıçrar. Avrupa’ya kaçmış bazı varlıklı Rus asilleri “Bolşevik düşmanı” Hitler’e destek verirken Yahudileri sevmediği bilinen Henry Ford da Hitler’in partisi NSDAP’ye bağışta bulunur! Aynı dönemde Mussolini yönetimindeki İtalyan faşistlerinin bile İsviçre bankaları kanalıyla milyonlarca markı Führer’e yollamış olduğu biliniyor. Hitler hapiste olduğu günlerde de para aramayı sürdürür. O günlerde desteğini kazandıkları arasında besteci Richard Wagner’in oğlu ile eşi de vardır. Bu iki ünlü özellikle Atlantik ötesinde başarılı olurlar! Hitler’le Henry Ford’un felsefeleri ve düşünceleri birbirine çok benziyordu, demiştir ilerde Winifred Wagner. “Bir görüşmemizde Almanya’yı Yahudilerden temizlemek isteyen Hitler gibi birine destek vermeye hazır olduğunu söylemişti...” Evet, o dönemlerde herkes çıkarları karşılığında Nazileri desteklemişti! İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin yanında oldukları için Nürnberg mahkemesinin suçlu gördüğü endüstri patronları günlerini bir zamanlar Hitler’in kaldığı Landsberg hapishanesinde geçirirler. Yeni Almanya için ortak planlarını orada yaparlar. 40 milyona yakın insanın ölümünden, Hitler’e hizmet etmiş olan bu endüstri patronları da sorumludur. 1945’ten sonra İngilizlerle Amerikalılar kurdurdukları Batı Almanya’ya, Sovyetler’e karşı “kale” görevini verirler. Ancak ülkenin bir an önce güçlenmesi gerekmektedir. Hitler’e hizmet vermiş olan Alman endüstrisinin patronları hâlâ hayattadır. Komünistlerden nefret eden, solcuları sevmeyen, ataerkil düzenin temsilcileri, despot ruhlu, politik görüşleri en sağda, NSDAP üyesi bu insanlar ülkeye yine gerekli oldukları için hapisten çıkarılıp aklanırlar. Dizginler yine Flick, Krupp, Abs, Sohl ve Zangen’in elindedir. Batı Almanya’nın ilk başbakanı Konrad Adenauer’in dediği gibi, temiz suyun olmadığı yerde kirli su dökülemezdi! Bugün yabancı düşmanı Nazilerin Almanya’da etkin olması insanı, “Acaba bu gibilerin kökleri niçin bir türlü kurutulamıyor?” diye düşündürüyor.

www.ahmet-arpad.de

2 Eylül 2012

Ormandaki yaşlı adamın özgür yaşamı!

Cumhuriyet 02.09.2012

STUTTGART
AHMET ARPAD


Herr Jaeger ile arada sırada karşılarız. Geçenlerde de otobüs durağında oturuyordu. Yanında bir sürü poşet. İçleri dolu. “Hayrola alışverişten mi?” diye soruyorum. “Evet” der gibi başını sallıyor. Jaeger pek konuşkan biri değildir. “Size yardım edeyim.” Poşetlerine uzanıyorum. Yine yanıt vermiyor, sadece gülümsüyor. Az sonra o önde, ben peşinde “evine” doğru yürüyoruz. Karşımızdaki ormanda yaşıyor. 1970’li yılların sonunda çalıştığı kömür deposu kapanınca işsiz kalan, ardından da eşinden boşanan Jaeger sokağa düşmüş! Son otuz yıldır tüm yaşamını ağaçlar arasına kurduğu derme çatma, çadır-baraka karışımı “ev”de geçiriyor. Ona hiç kimse karışamıyor. Ne çevre villalarda yaşayanlar, ne de ormanda devriye gezen polisler. Tahta, karton ve çadır bezinden oluşturduğu “ev”inden vazgeçirtmek için çok uğraştılar. Herr Jaeger dayattı. “Gel, seni bir yurda yatıralım” dediler. İnatla hep karşı çıktı. Baktılar ki olmayacak, ona yardıma karar verdiler. Hali vakti yerinde, iyi yürekli komşular Jaeger’e yiyecek taşımaya, eline birkaç kuruş tutuşturmaya başladı. Devletin verdiği sosyal yardım parasını da, kente inmediği zamanlar, ormandaki barınağına her ay polis getiriyor. Geçen kışın çok soğuk günlerinde belediyenin sosyal hizmet görevlileri her gün ona uğradı, gereksinimlerini karşıladı. Herr Jaeger bir zamanlar yerel bir TV istasyonunun kameralarına “evinin kapıları”nı açıp, ünlendi de!

Avrupa’nın en büyük ve en güçlü ülkesi Almanya’da 700 bin evsiz barksız insan yaşamakta. Kent belediyeleri büyük bir çoğunluğuna hiç olmazsa geceleri başlarını sokacak yer gösteriyor. Yine de 30 bin insan yaşamını tam anlamıyla sokakta geçiriyor. Kar, buz ve yağmurda ormanlar, parklar, köprü altları, kapı içleri, aralıklar, alt geçitler, metro istasyonları onların barınakları. Bir zamanlar iş güç, ev bark, çoluk çocuk sahibi bu insanlar şimdi yalnız. Devletin desteği ölmemelerini sağlıyor... Alman İş Kurumu’nun en son açıklamalarına göre ülkede 3 milyon kişi işsiz. Bundan öteye, artık kimsenin iş vermediği 50 yaşın üzerinde, ümidini iyice yitirmiş 4.5 milyon insan daha var. Ellerine geçen düşük sosyal yardım ile fakirlik sınırında, gelecekleri belirsiz bir yaşam sürdürüyorlar. Devlet toplam 7.5 milyon insanına iş bulamıyor. Resmi verilere göre toplam nüfusun yüzde 16’sı (13 milyon insan) “fakir” kabul ediliyor. Fakirlikten etkilenen çocuk sayısı 2.5 milyon! İlginç bir başka açıklama da, ülkede 4.5 milyon kişinin okuma yazma bilmediği... Az sonra Herr Jaeger’in “evi”ne varıyoruz. Kedisi bizi karşılıyor. Yaşlı adamın ayaklarına sürünüyor. Bana ise pek iltifat etmiyor! “Matilde bak geldim, sana yemekler getirdim” diyor Herr Jaeger. Kedi anlamış gibi topraklara yatıp, şöyle bir geriniyor. “Şu sıralar yağsız şeyler veriyorum, biraz şişman da...” Fakat görünümü sağlıklı Matilde’nin. “O benden genç” derken hafiften gülümsüyor yaşlı adam. Evet, kedi 15 yaşında. Otuz yıldır karşımızdaki ormanda yaşayan Herr Jaeger de 83... Her ikisi de özgür yaşamı seviyor!

www.ahmet-arpad.de