20 Mart 2022

Hermann Hesse'nin Münih kaçamakları

Toplum Gazetesi, Almanya, 13 Mart 2022

Stuttgart yakınlarındaki, Karaormanlar'ın "girişindeki" Bad Liebenzell kaplıcalarının sodyum, kalsiyum, potasyum ve magnezyum içeren şifalı ılık sularına bıraktım kendimi. Kont I. Bernhard buraya bir kaplıca açılmasına 1403 yılında karar vermiş. İyi de yapmış!

Suların tadını çıkarırken gözlerimi yumdum, anılarda geriye döndüm. Yedi-sekiz yıl öncesine. O yıllarda Bad Liebenzell'e gelince, tüm ömrünü yakındaki şirin Calw'de geçirmiş olan yaşlı bir tanışa uğramadan, bir çayını içmeden, havadan sudan sohbet etmeden, sonsuz Hesse anılarını dinlemeden olmuyordu. Hermann Hesse'nin annesi Marie Hesse, Karaormanlar manzaralı villasında yaşayan yaşlı tanışın dedesinin kız kardeşiydi!

Bir ziyaretimde, konumuz dönmüş dolaşmış genç Hesse'nin Münih maceralarına gelmişti. Daha doğrusu sözü açan ben olmuştum. O günlerde bir Münih ziyaretim sırasında Edebiyat Evi'ndeki "Hermann Hesse ve Münih" adlı sergiyi izlemiştim. Genç Hesse yüzyılın başında yerleşmiş olduğu Konstanz gölü kıyılarından sık sık Münih'e kaçarmış!

O günlerde doğmuş olan çok yaşlı tanışın aklında ilerki yıllarda annesinden dinlemiş olduğu bazı şeyler kalmış. Kendinden dokuz yaş büyük eşi Mia ile oturduğu Gaienhofen'deki bahçeli villayı, aklına estiğinde terk edip kimi zaman sadece bir kaç günlüğüne, kimi zaman ise birkaç haftalığına Münih'e kaçar, bu ilginç kentte bohem yaşamın kucağına atarmış kendini.

"Münih'i çağlaya çağlaya yaşıyorum"

1904-1913 yılları arasında edebiyatçılar çevresinde geçirdiği hoşsohbet Münih "gün ve geceleri" Hermann Hesse'nin yaşamında önemli izler bırakmıştır. "Burada hoppa bir yaşam var... Ben Münih'i çağlaya çağlaya yaşıyorum", diyen genç yazar, kısa sürede Ludwig Thoma'nın çevresine girer. Thomas Mann'la Münih'te tanışırlar. Az sonra Almanya'nın en önemli mizah dergisi "Simplicissimus"un kadrosuna alınır. Aradan birkaç yıl geçmeden de Thoma'yla birlikte liberal solcu "März" adlı haftalık dergiyi çıkarmaya başlar.

Hesse: "Ben Münih'le içli dışlı bir yaşam sürmüştüm", der 1918 yılında kaleme aldığı gençlik anılarında. "Konstanz gölünün yalnızlığına sırtımı dönmek istediğimde, Münih benim için kaçabileceğim tek kentti. Dostlarla meyhanelerde geçirdiğim uzun akşamların, canayakın hanımların ötesinde edebiyatçılar ve sanatçılar çevresi, beni gittikçe daha sık Münih'e çekmeye başlamıştı." Çevresindeki tanışlar genç edebiyatçıya özlediği değeri verirler. Münih yaşamı onun politize olmaya başladığı yıllardır.

Doğanın ortasında bir yaşam

"Yirmi yedi yaşındaki genç Hesse'nin kendinden dokuz yaş büyük bir kadınla evlenmesinin nedenleri vardı", diye çok yaşlı tanış anlatmıştı. "Bu nedenlerden en önemlisi, o yıllarda çok sevdiği annesini yitirmiş olmasıydı. Kendini yalnız hissediyordu." Aralarındaki büyük yaş farkına karşın Mia ile ortak yanları çoktu. Her ikisi de müziği seviyor, büyük kent yerine doğanın ortasında bir yaşamı yeğliyordu. Tolstoy en sevdikleri yazardı, ancak Hesse 1912'de yaptığı uzun Hindistan yolculuğundan değişmiş bir insan olarak döner. Münih'e artık eski kadar sık kaçmaz. Bir yıl sonra da eşi Mia ile Konstanz gölü kıyılarını terk eder. Bu arada birbirlerine yabancı olmaya başlayan çift Bern'e yerleşir.

Gözlerimi açtım, bugüne döndüm. Karaormanlar kasabası şirin Bad Liebenzell'in yeşil yamaçları karşımda. Hermann Hesse acaba yüz yıl sonra yaşasaydı, kimbilir neler yazardı? Sanırım o olağanüstü yapıtlarını yaratamazdı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder