26 Aralık 2021

Burnu Kafdağı'nda Bir Megolaman

Toplum Gazetesi, Almanya, 26 Aralık 2021

AHMET ARPAD

Yolum yine Münih'e düştü. Uzun bir aradan sonra bu güzel kente gelişimin nedeni hem ziyaret, hem ticaret! Önce dostlarla bir Bavyera lokantasında öğle yemeği, ardından bir fotoğraf sergisi ön görüşmeleri. Tren istasyonunun ana kapısından büyük alana çıkıp 19 numaralı tramvayla merkeze inmek niyetim, fakat alan bir inşaat alanı! Duraklar yıkılmış, tramvaylar yan caddeden kalkıyor. Giriş, çıkış yan kapılardan. Az ötedeki koskocaman bir tabelada Münih'in 2028 yılında yepyeni bir tren istasyonuna sahip olacağı yazıyor. Dev bir fotoğraf geleceğin dev istasyonunu gösteriyor! Benzeri Almanya'da yok. Resmi verilere göre şimdi her gün yaklaşık 400 bin insan Münih tren istasyonunu kullanıyor. Geleceğin istasyonu günde yarım milyon yolcuya hizmet verecekmiş.

Aynı yere bundan 80 yıl önce de yeni bir tren istasyonu yapmak istemişlerdi. Hitler emir vermişti, dev bir yapı olmalıydı! Emri alan Stuttgartlı mimar Paul Bonatz'dı. On iki yıllık yönetimi sırasında hep daha büyüğün peşinden koşan "Führer"'in düşlerinden biri de, yüzbinleri ve kendinden sonrakileri etkileyecek dev mimarlık eserleri yaratmaktı! Paul Bonatz 1920'li yıllarda Stuttgart'a güzel bir tren istasyonu armağan etmişti. Yürekli bir mimardı, Hitler'in kafasından geçen aşırı büyüklükte istasyon binasına karşı çıkmasını bilmiş, ancak bu nedenle de 1943 yılında ülkesini terke zorlanmıştı. Bonatz savaş ve savaş sonrası yıllarını Ankara ve İstanbul'da geçirmişti. Ankara'daki Şevki Balmumcu'nun Sergievi binasını 1947-1948 yıllarında Opera binasına dönüştürür. Anıtkabir jürisinin başkanlığını yapar, ülkemizde birçok öğrenci yetişirir ve 1954'de yine Stuttgart'a döner.

Hitler'in Dev Yapılar Merakı

Adolf Hitler dev yapılara meraklıydı. Çoğu savaşta ve savaş sonrasında yıkılsa da günümüzde Münih'te, Berlin'de, Nürnberg'de, Regensburg'ta onun düşsel yapılarına hâlâ tanık oluyoruz. Hitler kendini herkesten üstün gören, sürekli haklı olduğuna inanan, hep ön plana çıkmak isteyen, burnu hep "Kafdağı"nda bir megalomandı! Savaş sonrasında onun kişiliği üzerine kafa yoran sayısız psikiyatri uzmanı doktor Hitler'in iki ruhlu bir insan olduğu üzerinde birleşmiştir. Davranışları çoğu kez esrarengizdi. Günümüzde hâlâ Münih'in merkezini "süsleyen" Hitler projesi dev yapıları görmek isteyenler üç dilde düzenlenen yarım günlük turlara katılıyor.

Hitler'in ülkeyi Münih'ten yönettiği yıllarda kaldığı görkemli yapı bugün Müzik ve Tiyatro Yüksekokulu'nu barındırıyor. Az ötesindeki NSDAP idare binasında şimdi Sanat Tarihi Enstitüsü var. Odeon Alanı'ndaki Nazilerin çoğunlukla askeri törenlerde kullandığı sütunlar, dev heykeller, aslan figürleriyle süslü Feldherren yapısının önünde turist grupları fotoğraf çektiriyor. Kentin ünlü Prinzregenten Caddesi'nde 1930 yıllarının Devlet Ekonomi Bakanlığı binasında bugün de Bavyera Ekonomi Bakanlığı var. Prinzregenten Alanı'ndaki emniyet müdürlüğü bir zamanlar Hitler'in apartmanıymış. Caddenin dev İngiliz Parkı'na açılan yanında Hitler'in emriyle inşa edilmiş olan neoklasik yapı o gün olduğu gibi günümüzde de ünlü bir Sanat Müzesi.

Stuttgart trenine daha iki saat var. Hava oldukça serin, fakat güneşli, gökyüzü mavi-beyaz. Biraz tur atmalı, çok uzaklardan, dorukları karlı Bavyera Alpleri'nden gelen tertemiz havayı ciğerlerime çekmeli... Tarihi belediye binasının önündeki geleneksel Noel pazarı bu yıl da kurulamadı. İnsanlar Münih'in sokak ve caddelerini dolduramadı! Viktualien pazar alanında oturmuş, biralarını yudumlayan, şık loden şapkalarına keçi sakalı takılı Münihliler, merakla dolaşan, sürekli fotoğraf çeken Asyalı turistler bugün yok! Adaşımın küçük dükkânı da kapalı, tezgâhlarını dolduran ikiyüze yakın peynir arasından birkaçını seçmeyeceğim, onunla ve canayakın eşiyle biraz sohbet edemeyeceğim. Münih her zamanki gibi güzel, fakat hüzünlü...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder