TUNA dergisi, Viyana, Ekim 2021
AHMET ARPAD
Stuttgart'ın güneyinde, güzel Karaormanlar kasabası Calw'ın tarihi mezarlığının kapısından içeri giriyorum. Her yan ağaçlık, burası mezarlıktan çok bir park. Karşı yamaçlar da yemyeşil. Bir süre sonra sağda, upuzun bir duvar, üzerinde bronz tabelalar. Emma Gundert, Hermann ve Julie Gundert ve Hermann Hesse'nin 1902'de Calw'da ölen annesi Marie Hesse. Aynı aileden, 1916'da vefat eden baba Johannes Hesse ile 1953'de vefat eden kızkardeşi Marulla'nın mezarları da Stuttgart yakınlarında, kentin banliyösü Korntal'da. Anne Marie Hesse babasının misyonerlik yaptığı Güney Hindistan'da 1842'de doğmuştu. 1874'te evlendiği Johannes Hesse, ikinci kocasıydı. Ona iki kız, bir de erkek çocuk doğurmuştu.
Haylazlıkla geçen gençlik
Kuruluşu 11. yüzyıla kadar giden tarihi küçük kent Calw'ın ortasından geçen Nagold ırmağının üzerindeki köprüde, bronzdan Hesse, elinde şapkası, gelip geçeni pek umursamıyor, gözlerini ötelere dikmiş, yeşil yamaçlara... Haylazlık yıllarında burada saatlerce durur, suların akışını seyrederdi. Ördeklerin yüzüşünü, balık tutanları... Kimi zaman o da atardı oltasını sulara. Hermann burada zaman öldürürken yaşıtları ya okula gider ya da çıraklık yapıp bir meslek öğrenirlerdi. Kent insanlarının gözünde Johannes ile Marie Hesse'nin oğulları tembelin tekiydi, ondan adam olmaz, derdi Calw insanları. 1877'de küçük Karaormanlar kasabasında dünyaya gelen Hermann çok sorunlu çıkmıştı. İlkokuldan sonra Latince öğrenir, 15 yaşında Maulbronn manastırına yollanır, aradan birkaç ay geçmeden oradan kaçar, Stetten sinir kliniğinde üç ay yatar, ardından Stuttgart'ta liseye kaydı yaptırılır, krizler yeniden başlar, okul yerine şaraphaneleri yeğler, ne olduğu bilinmeyen insanlarla dostluklar kurar, sağa sola borç takar, okuldan kaydı silinir... 1906'da yazdığı "Unterm Rad" adlı romanın konusu o yılların gençlik bunalımlarıdır. Çok sonraları o günlerden söz açıldığında, çocukluğumda ve gençliğimde pek sevilmezdim, diye konuşurdu.
Münih'te bohem yaşamı
Genç Hesse yüzyılın başında yerleşmiş olduğu Konstanz gölü kıyılarından sık sık Münih'e kaçardı. O günlerde doğmuş olan çok yaşlı tanışın aklında, ilerki yıllarda annesinden dinlemiş olduğu bazı şeyler kalmış. Hesse, kendinden dokuz yaş büyük eşi Mia ile oturduğu Gaienhofen'deki bahçeli villayı aklına estiğinde terk edip kimi zaman sadece birkaç günlüğüne, kimi zaman ise birkaç haftalığına Münih'e kaçar, bu ilginç kentte bohem yaşamın tadını çıkarırmış! 1904-1913 yılları arasında edebiyatçılar çevresinde geçirdiği hoş sohbet dolu Münih "gün ve geceleri" Hermann Hesse'nin yaşamında önemli izler bırakmıştır.
"Burada hoppa bir yaşam var... Ben Münih'i çağlaya çağlaya yaşıyorum", diyen genç yazar kısa sürede Ludwig Thoma'nın çevresine girer. Thomas Mann'la Münih'te tanışırlar. Kısa süre sonra Almanya'nın en önemli mizah dergisi "Simplicissimus"un kadrosuna alınır. Aradan birkaç yıl geçmeden de Thoma'yla birlikte liberal solcu "Maerz" adlı haftalık dergiyi çıkarmaya başlar. Hesse: "Ben Münih'le içli dışlı bir yaşam sürmüştüm", der 1918 yılında kaleme aldığı gençlik anılarında. "Konstanz gölünün yanlızlığına sırtımı dönmek istediğimde Münih benim için kaçabileceğim tek kentti. Dostlarla meyhanelerde geçirdiğim uzun akşamların, canayakın hanımların ötesinde edebiyatçılar ve sanatçılar çevresi beni gittikçe daha sık Münih'e çekmeye başlamıştı." Çevresindeki tanışlar genç edebiyatçıya özlediği değeri verirler. Münih yaşamı onun politize olmaya başladığı yıllardır.
"Ziyaretçi kabul edilmez"
Hermann Hesse 1919 yılında İsviçre'nin Tessin yöresine yerleştiğinde çoktan dünyaca ünlenmiştir. Önce Montagnola'daki sarayımsı villa Casa Camuzzi'de kendine bir kat tutar, on iki yıl sonra da yakın dostu Zürih'li Beethoven koleksiyoncusu doktor Hans Conrad Bodmer'in 1931'de Hesse'nin isteklerine uygun inşa ettirdiği, küçük kenti tepeden gören Casa Rossa'ya yerleşir ve tüm ömrünü burada geçirir. Calw'lı tanış Marie-Luise Bodamer, Hesse'yi ilk kez bu villada görmüştü. 1930'lu yıllardan başlayarak Montagnola'nın yamacındaki Casa Rossa‘ya sık sık gitmişti annesiyle. Anlatmıştı: "Aşağı bahçe kapısında yazardı, ‘ziyaretçi kabul edilmez‘, diye. Annem çalışma odasının kapısını açtığında Hermann Amca ayakta karşılardı bizi, kolları iki yana açık. Ben deneyimsiz bir genç kız, o ise dünyaca ünlü bir yazar..." Yıllar öncesinin haylaz ve tembel delikanlısını artık milyonlar okuyordu. "Kimi zaman, annemin hediyesi olan bir Bach plağını pikaba koyar, bakışlarını karşı yamaçlara dikerdi. Sonra annem kemanını eline alırdı, Hermann Amca da piyanonun başına geçerdi. Çok keyifli olduğu anlarda bir puro tellendirmeyi de unutmazdı!" Annesi Fanny Schiler-Gundert Hermann Hesse'nin en sevdiği kuzeniydi. İyi anlaşmalarının en büyük nedeni genç kızlık yıllarında müzik eğitimi almış olan Fanny'nin çok başarılı keman çalmasıydı.
Hermann Hesse 1933'ten başlayarak Almanya'dan kaçan birçok dostuna yardımı esirgememişti. Çoğu kez elinde ne varsa Hitler'den kaçan dostlarına harcamış, onların başka ülkelere sığınmalarına destek olmuştu. Savaş yıllarında Almanya'da eserleri yasaklanıp paralar suyunu çekmeye başlayınca kendini iyice tabloya vermiş, onların geliriyle ayakta kalmaya çabalamıştı.
Tolstoy en sevdiği yazardı
"Yirmi yedi yaşındaki genç Hesse'nin kendinden dokuz yaş büyük bir kadınla evlenmesinin nedenleri vardı", diye anlatmıştı çok yaşlı tanış görüşmelerimizdern birinde. "Bu nedenlerden en önemlisi, o yıllarda çok sevdiği annesini yitirmiş olmasıydı. Kendini yalnız hissediyordu." Aralarındaki büyük yaş farkına karşın Mia ile ortak yanları çoktu. Her ikisi de müzikseverdi, büyük kent yerine doğanın ortasında bir yaşamı yeğliyorlardı. En sevdikleri yazar Tolstoy'du. Ancak Hesse 1912'de yaptığı uzun Hindistan yolculuğundan değişmiş bir insan olarak döner. Eşi Mia ile 1907'de yerleşmiş olduğu Konstanz gölü kıyılarını 1912‘de terk ederler. Bu arada birbirlerine yabancı olmaya başlayan çift Bern'e yerleşir.
Hermann Hesse'nin anne tarafından akrabası Marie-Luise Bodamer‘i 2002 yılında tanımıştım Hesse'nin doğumunun 125. ve ölümünün 40. yılında Stuttgart'a yarım saat uzak, şirin Karaormanlar kasabası Calw'daki bir etkinlikte... O günlerde seksen yedi yaşındaydı. Bir zamanlar Hesse'nin "Gençlik Bunalımları"nı (Unterm Rad) çevirmiş olduğumu duyunca, tanışlığımız dostluğa dönmüştü. Calw'e çok yakın Bad Liebenzell kaplıcasına her gidişimde uğramadan edemiyordum, çünkü yaşlı kadının anıları inanılmazdı. Hesse'nin yakınlarına yolladığı, Nazi sansüründen geçmiş mektupların ardı arkası hiç kesilmemişti. En çok da ablası Adele ile mektuplaşır, onunla sık sık dertleşirdi. Adele ‘teyze' ölümünden az önceki bir ziyaretimizde anneme kardeşinden gelen mektubu okumuştu: ‘Annemizin sonsuz beğenisi ve çocuklarına olan sevgisiyle babamızın duygusal ahlak değerleridir bizleri bugünlere taşıyan... Annemle babamın evinde birçok dünyanın ışığı bir araya gelmişti..." Çay-pasta eşliğinde yaptığımız sohbetler hep çok ilginçti, villanın pencerelerinden Karaormanlar‘ın yemyeşil yamaçları görünüyordu. Salonunu ve giriş holünü, hepsi de ekspresyonist, rengârenk ve özgürlük dolu Hesse tabloları süslüyordü.
"Haksızlık dolu hasta bir dünyada yaşıyoruz"
"İnsan olgunlaşırken gençleşir de" der Hesse. O delikanlılık yıllarının deneyimlerini hiç unutmamıştı Eserlerinin ortak bir yanı vardır. Tümü de günümüz yaşam sorunlarını çözümlemede bireye gerekli olan yepyeni, geleceğe dönük sonsuz coşku ve tutkunun derin izlerini taşır. İnsanoğlunun, başka kültürlere saygı göstererek barış içinde yaşayabileceğini kanıtlar. Erich Maria Remarque, Stefan Zweig ve Heinrich Mann'la beraber savaş karşıtı Alman dili edebiyatı yazarları arasında çok önemli bir yeri olan Hermann Hesse'ye göre haksızlık dolu hasta bir dünyada yaşıyoruz. Hesse'nin bize yol gösteren eserleri ve düşünceleri hâlâ güncel!
Marie-Luise Bodamer 3 Mayıs 2017 günü vefat etti. 102 yaşında. Kısa süre önce Bad Liebenzell'de yaşayan, geçen yıldan bu yana görüşemediğimiz tanışlara davetliydik. Bu kez Stuttgart'a dönüş yolunda, yaşlı bayan Bodamer'i yamaçtaki tarihi villasında değil, Calw mezarlığındaki aile kabristanında ziyaret ettim. Hermann Hesse'nin annesi Marie Hesse, Marie-Luise Bodamer'in dedesinin kız kardeşiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder