Cumhuriyet 24.01.2010
STUTTGART
AHMET ARPAD
AHMET ARPAD
Kocaman çınarların dalları karlar
içinde. Hava soğuk mu soğuk. Dar yollar kar kaplı. Tarihi mezar taşları
arasında gezinen birkaç yaşlı insan. Stuttgart'ın Fangelsbach mezarlığı
bu sabah biraz ürpertici. Kilisenin yanından uzanan yolun sonunda bakımlı
bir mezar. Onun da üzeri kar kaplı. Büyükçe taşında yazdığına göre en son
gömü 1911 yılında yapılmış. Goethe ile birlikte Alman edebiyatında klasik
dönemin en önemli temsilcisi sayılan Friedrich Schiller'in oğlu Ludwig,
torunu Friedrich ve onun eşi Mathilde 1857'den günümüze burada yatıyor.
Geçen yıl mezarları açıldı, kemikleri çıkarıldı, DNA analizinin ardından
küçük bir törenle tekrar gömüldü. 1805 yılında Weimar'da ölen ve önce toplu
bir mezara konan Schiller'in kemikleri anlatılanlara
göre 1826 yılında prensler kabristanına taşınır. Fakat kısa süre sonra
Weimar'da yatanın Schiller olmadığı iddiaları yükselmeye başlar. Ta ki
1959 yılında Gerassimov adlı bir Rus doktor kabristandaki kafatasıyla kemiklerin
Schiller'e ait olduğuna karar verene kadar. Fakat beş yıl önce ünlü yazarın
200. ölüm yılında Alman televizyonu MDR aracılığı ile yeni ve çok kapsamlı
bir araştırma başlatılır. İşte bu girişimler kapsamında Freiburg Üniversitesi
Stuttgart'taki aile mezarında yatan oğlu ile torununun kemiklerini inceledi
ve Weimar'daki kafatasının Alman edebiyatının bu ünlü yazarına ait olmadığı
kesinlikle saptandı. Stuttgart-Marbach doğumlu Schiller'in 250. doğum yıldönümü
törenleri nedeniyle konuşan Antropolog Ursula Wittwer, "On dokuzuncu yüzyılda
ünlü kişilerin kafatasları meslektaşlarımın çok ilgisini çekerdi" dedi.
Schiller'in kafatasının da o yıllarda çalınmış olduğu tahmin ediliyor!
Stuttgart'ın şirin Marbach kasabasında
Schiller Milli Kütüphanesi iki yıllık restorenin ardından geçen kasımda
kapılarını yeniden açtı. Alman edebiyatının çok zengin hazinesini barındıran
eşsiz müzenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Horst Köhler, "Marbach doğumlu
Friedrich Schiller bir popstar idi!" dedi. Aydınlanma çağının en önemli
bu düşünürünün idealizmi, bireyin ruhuna ve özgürlüğüne öncelik tanır.
Heyecanlıdır, ateşlidir, amaçlarına ulaşmak için hep isteklidir. Okul yıllarından
başlayarak kendini hep baskı altında hisseder, dük Karl Eugen döneminde
yaşam onun için dayanılmaz olunca 1782'de Stuttgart'ı terk eder ve Weimar'a
yerleşir. Goethe ile yakın dostluğu işte o yıllarda başlar. Wilhelm Meister
romanını yazması için onu zorlar. Goethe de Schiller'i "Wallenstein" eserini
yazması için yüreklendirir, hatta Weimar'da sahneye konduğunda oyunun rejisörlüğünü
yapar. Schiller "Haydutlar"ın ilk baskısını kendi cebinden öder, borç parayla
da bir edebiyat dergisi çıkarır. Ölümüne yakın son sözleri, "Artık her
şeyi daha sade, daha berrak görüyorum..." olur. Schiller'in ardından "Varlığımın
yarısını yitirdim," diyen Goethe için sahip olduğu en değerli hazine, aralarındaki
yazışmalardır. Bir süre sonra bütün mektupları yayınlatır.
Yeniden açılan Schiller Milli Kütüphanesi'nin
arşivlerindeki Alman edebiyatının Goethe'den Kafka'ya on binlerce belgesine
şu günlerde yenileri de eklendi. Fischer Yayınevi'nin ardından Suhrkamp
ve İnsel Yayınevleri de çok değerli arşivlerini kütüphaneye verdiler. Hofmannstahl,
Rilke, Zweig, Frisch, Enzesberger, Walser gibi 20. yüzyıl Alman dili edebiyatının
yıldızlarının elinden geçen müsveddeler ve mektuplar şimdi Marbach'da herkese
açık.
www.ahmet-arpad.de
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder