Cumhuriyet 06.01.2008
AHMET ARPAD
STUTTGART
STUTTGART
Almanya'da anneler çocuklarını öldürüyor.
2007 yılında tam 22 bebek ve küçük çocuk doğar doğmaz ya da daha beş yaşına
gelmeden yaşama veda etti. Çoğu kez tek başına veya erkek arkadaşı ile
yaşayan, çalışmayan, doğumdan sonra hızla artan sorunların altından kalkamayan,
çevresinin yalnız bıraktığı genç anneler bu cinayetleri işleyen. Ülkenin
doğusunda ve de batısında öldürdüler yeni doğmuş bebeklerini. Boğazladılar,
bıçakladılar, pencereden attılar, aç bıraktılar. Ne akrabalar, ne komşular,
ne okul ne de gençlik daireleri yavaş yavaş gelen bu faciaları fark edebildi.
Kısa süre önce bir anne 5 çocuğunu birden öldürdü. Alman toplumu şaşkın.
Yönetenler çaresiz. Bayan Merkel hüzünlü. Çocukları koruyan yasaların reformunu
isteyenler seslerini yükseltiyor. Ancak bu gibi trajedileri, çıkarılacak
yeni yeni yasaların önlemesini beklemek biraz saflık olacak. Bu anneler
yalnız bırakıldıkları, çaresiz kaldıkları, hasta ve beş parasız oldukları
için işliyor bu cinayetleri. Çıkarılacak yeni çocuk yasaları göstermelik
kalacak. Almanya'da her yıl 120 bin kadın kürtaj oluyor. Kilise kürtajı
"cinayet" olarak nitelendiriyor.
Batısının doğusu ile birleşmesinden
bu yana Almanya'nın toplumsal sorunları büyük bir hızla arttı. Ülkede milli
gelirin yüzde ellisine nüfusun yüzde onu sahip! Zenginle fakir arasındaki
uçurumun gittikçe derinleştiğini yönetenler de artık kabulleniyor. Resmi
verilere göre Almanya'da 6 milyon çocuk fakir ailelerde yaşıyor. Bu sayı
son on yılda ikiye katlanmış! Endüstri ülkeleri arasında Almanya "aile
ve eğitim fakiri" listesinde birinci sırada. Altı milyon fakir aile çocuğu
sorunlu yetişiyor, yetersiz gıda alması nedeniyle sağlıksız büyüyor, okulda
başarılı olamadığı için de kötü bir geleceğe bakıyor. Fakir ana babalarla
çocukları toplumdan dışlanıyor.
"Winner-Looser" kültürünün her geçen
gün daha çok ağırlık kazandığı Almanya'da günlük yaşam sorunlarının altından
kalkamayan sadece yetişkinler değil. Bu toplumun geleceği olan çocuklar
da giderek daha genç yaşta "kötü yola" düşüyor. On iki, on üç yaşında sigaraya,
içkiye başlayanların, kaba kuvvete başvuranların, polisiye olaylara karışanların
sayısı her geçen yıl hızla artıyor, çoğu eyalette ikiye katlanıyor. İşsiz,
eğitimsiz yabancı gençler daha kolay kendini bu batağın içinde buluyor.
2007 sonunda açıklanan başka bir rapora göre nüfusun yüzde otuz dördünün
her gün beş bardak alkol aldığı Almanya Avrupa'da "içki lideri." Sert içkiyi
yeğleyenlerin oranı son üç yılda yüzde on artmış. Her yıl 23 bin insan
alkol nedeniyle yaşamını yitiriyor. İçki bağımlılığının Alman ekonomisine
bir yılda verdiği maddi zarar da 20 milyar Avro.
www.ahmet-arpad.de
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder