Cumhuriyet, 19.05.2003
Toplumcu gerçekçilikten ödün vermeyen
Burhan Arpad yaşamını yazarak kazanıyordu
4 Aralık 1994'te aramızdan ayrılan Burhan Arpad inançlarından asla taviz vermedi. Yazdıklarında da çevirdiği kitaplarda da toplumcu gerçekçi çizgiden hiç sapmadı. Toplum olaylarını edebiyat yoluyla değerlendirmeyi önemsedi. Yaşamını yazarak kazandı. Antifaşist toplumcu yazarların yapıtlarını dilimize kazandırdı.
SENNUR SEZER
Burhan Arpad 93 yıl önce Mudanya'da
doğmuş. Onu ilk kez Vatan 'da fıkra yazdığı yıllarda tanımış olmalıyım,
sonra galiba Varlık 'ta daha yakın bir tanışıklık başladı.
Onu hep gözlerinde alaycı ışıklar
yanan, hafif iğneli bir üslupla konuşan ciddi bir insan olarak anımsıyorum.
Tek cümleyle tanımlasam ''inançlarından taviz vermeyen'' diye anlatabilirim
onu. Bu tanımlamanın nedeni neydi diye düşündüğümde, birden çok neden çıkıyor
karşıma. Bunlardan en önemlisi yazdıklarında da, çevirdiği kitaplarda da
toplumcu gerçekçi çizgiden hiç sapmaması belki.
Hayatını yazarak kazanmak zorundaydı.
Gezi notlarından öykülere, romandan tiyatro eleştirilerine çeşitli türlerde
yazmasının, çeviriler yapmasının bezginliği hiç sezilmedi okurlarınca.
Bezginlik duymadı belli ki. Sürekli yazanların kendini yinelemesine de
ben rastlamadım bugüne dek okuduklarımda. Oktay Akbal onun öykülerini tanımlarken
''dümdüz bir anlatımla lirizm yapma olanağını gerçekleştirmek istediğinin;
öykülerinde şehrin hareketine, kalabalığına karışıp okura yakın kahramanlar
yarattığının; toplumcu gerçekçi akımdan hiç sapmadığının'' altını çizer.
'Dediğim dedik' üç yazar
Burhan Arpad'ın yaşıtı arkadaşlarından
biri İhsan Devrim 'dir. Hani şu 'Süper Baba' ve 'Baba Evi' dizilerinin
ihtiyar aktörü. Pek az kişi bilir onun yazar olduğunu, 1943'te Salah Birsel
ve Burhan Arpad'la birlikte ABC Kitabevi'ni kurduğunu. Yayınevinin yürümemesinin
nedeni üçünün de ''dediğinden caymaz, dediğim dedik'' kişiler oluşudur
galiba. Bence bu uyuşmazlıkta birbirine benzerliğin, alaycılığın da payı
vardır. Bence biri konuşmalı Devrim'le, döneminin yazarlık anlayışını irdeletmeli.
Burhan Arpad'ın 1940'ta yayımladığı
ilk öykü kitabının adı 'Şehir 9 Tablo' ydu. Bunu 'Dolayısıyla' (1955),
'Son Perde' (1961), 'Taşı Toprağı Altın' (1966), 'Yeditepe Olayları' (1974)
izledi.
Tiyatro yazıları: 'Perde Arkası'
(1959), 'İlk Gece' (1962) ve 'Direklerarası' dır (1974). Tiyatro öyküleri
'Operet 8 Tablo' (1964), 'Oyun 6 Tablo' (1966) adlarını taşır. Gezi notları
da yazmış olan Arpad'ın 'Gezi Günlüğü' 1962 yılı Türk Dil Kurumu Ödülü
almıştır.
Burhan Arpad'ın en önemli etkinliklerinden
biri antifaşist toplumcu yazarların yapıtlarını dilimize kazandırmasıdır.
Remarque, Zweig, Thomas Mann 'la başlayıp uzayan bu listede yer alan kitaplardan
Anna Seghers 'in 'Ölüler Genç Kalır' ı , Dimitır Dimov 'un 'Tütün' ü, Kamen
Kalçev 'in 'Proleter Devrimci Dimitrov' u şu günlerde yeniden gündemde.
(Son basımları Evrensel Basım Yayın).
Özü sözü birdi
Burhan Arpad 4 Aralık 1994'te aramızdan
ayrıldı. ''Toplum olaylarını edebiyat yoluyla değerlendirmeyi'' önemseyen,
bunun için çevirilerinde ve yazdıklarında biyografilere özel bir yer ayıran
Burhan Arpad'ın da yaşam öyküsü yazılmalı elbet. Bunu yazmak isteyenler
için malzeme de az değil.
Basılan anıları ( 'Hesaplaşma' ,
1977 - 'Yok Edilen İstanbul' - 1983), Mehmet Seyda 'nın yazdıkları (Edebiyat
Dostları, 1970) da var. Özü sözü bir 93 yaşında bir yazarla tanışmak istiyorsanız
siz de okuyun bu kitapları.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder