TOPLUM Gazetesi, Mart 2019
AHMET ARPADİkinci Dünya Savaşı yıllarında Türkiye'ye sığınan Alman profesörlerinden biri de Stuttgartlı mimar Prof. Paul Bonatz idi. Türkiye'ye kaçmasının nedeni Münih tren istasyonu projesini kendi kafasına göre değiştirmek isteyen Hitler'le anlaşmazlığa düşmesiydi. Anıtkabir projesinde uluslararası jürinin başkanlığını yapan Bonatz yaşamını 1954 yılına kadar Türkiye'de sürdürdü, ülkemizde birçok önemli yapı ve projeye imzasını attı. Kent plancısı ve mimarı Bonatz Bina Bilgisi kürsüsünde dersler vermiş, 1946-1954 yılları arasında mimari proje öğretmenliği yapmıştır.
Bonatz adı Almanya'da belki on yıldır dillerden düşmüyor. Onun önemli eserlerinden biri kabul edilen Stuttgart'ın 100 yıllık tarihi tren istasyonunu kısmen yıktılar. Yeni istasyon yeraltına inşa edileceği için Bonatz'ın istasyonu da bir 'shoppıng center' olup, işlevini tamamen yitirecek. Bugünkü 16 peronlu tarihi istasyonda her saat 40 tren durup kalkıyor. Bonatz'ın yapısı bugün bile Almanya'nın en dakik tren istasyonu olarak ünlü! Yerin altına inşa edilecek istasyon ise sadece 8 peronlu! Yer üstündeki raylar kalkınca boşalacak araziye sadece milyonerlerin satın alabileceği kadar pahalı, lüksün lüksü sayısız yapı kondurulup, projenin milyarlık kazanç kaymağını birilerinin yemesi sağlanacak! Projeye karşı çıkan binlerce insan 2009'dan bu yana aralıksız her pazartesi akşamı sokaklarda. Stuttgart parkında, iki yüzün üzerinde tarihi çınar yeraltı istasyonuna yer açmak için birkaç yıl önce yok edildi. Çimenlere oturarak ağaç kesimini engellemek isteyen genç, yaşlı insanları geri tepen binin üzerindeki polisin kaba kuvvet kullanması sonucu 450 kişi yaralanmıştı.
Kentin altına ve Ulm yönündeki dağlara açılacak toplam 60 kilometrelik tüneller, yöre arazisinin büyük bir bölümü kireçtaşından oluştuğu için suyla karıştığı anda büyük riskler taşıyor. Budapeşte'den sonra Avrupa'nın ikinci büyük kaplıca kenti olan Stuttgart'ta bu projeyle şifalı yeraltı suları da büyük tehlike altında. Bütün bunlar niçin mi yapılmak isteniyor? Bu projeyle Paris-Budapeşte arasında trenlerin daha hızlı çalışacağı söyleniyor. Ancak 10 milyar Avro'luk Stuttgart-Münih bağlantısıyla iki kent arası 35 dakika kısalacakmış! Bugün hızlı trenler bu mesafeyi 2 saat 19 dakikada alıyor. Elimdeki Devlet Demiryolları kaynakları ise 1991 yılında ilk kez sefere konan hızlı ICE trenlerinin Stuttgart'ı Münih'e 2 saat 08 dakikada bağladığını kanıtlıyor. 1991'dan bu yana modernleştirilen super hızlı trenler 28 yıl sonra daha hızlı gideceklerine acaba niçin daha yavaş gidiyor? Nedeni çok basit. Projeye karşı çıkan Almanya tren sürücüleri sendikası yazılı soruma verdiği yanıtta: "Stuttgart-Ulm arasındaki rayların bakımına son on yılda yapılan yatırım hemen hemen sıfır olduğu için hattın büyük bölümünde ağır gitmek zorundayız," açıklamasında bulundu.
2021‘de gerçekleştirilmesi düşlenen dev proje belki 2025’de bitecek. Bu çılgın demiryolu projesi bu arada insanları politikacılardan iyice soğuttu. Bonatz'ın tarihi istasyonunu kanatsız bir kuşa çevirmekte, çok riskli, altından kalkması gerçekten çok güç bir projeye olmayan milyarları yatırmakta inat edenler kenti ikiye böldü, gruplar oluştu, insanlar politize oldu. Hakkını arayan, kimi şeylerin en son ana kadar kendisinden gizlenerek, ona pek sorulmadan, tepeden inme yapılmasına karşı koyan Stuttgart insanı bir ilki başardı sayılır! Son 4-5 yıldır Almanya’nın değişik yörelerindeki projelerde "Ben bildiğimi yaparım" diyen, şeffalıktan kaçan yönetenlere artık karşı çıkan toplum hareketleri oluşmaya başladı. Bu gelişme Almanya’da politikacıları, proje uzmanlarını, üst düzey devlet memurlarını, idarecileri huzursuzlaştırdı. İlerde bir çok proje vatandaşa sorulmadan, bütün şeffalığı ile masaya yatırılmadan pek gerçekleşmeyecek gibi. Belki böylece bazı yandaşların çıkarı uğruna ortaya atılan ve bu nedenle de halktan gizli tutulan projeler artık ölü doğacak! Seçmen artık kuklalaşmak niyetinde değil. Bu her ülkede gerçekleşebilr, yönetenler uyguladıkları acımasız buldozer politikasının altında kalabilir.
www.ahmet-arpad.de
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder