29 Mart 2015

"Ne zaman evleneceksin?"

Cumhuriyet, 29.03.2015
BASEL
AHMET ARPAD


Karşımda duruyor 300 milyon dolar! Ona bana bakıyor, ben ona bakıyorum! Elimi uzatsam dokunacağım. Okşayacağım onu. Fakat yanına yaklaşılmıyor. Benden başka onlarca insan hayranlık dolu bakışlarla seyrediyor. O bize hem çok yakın, hem de çok uzak! Kısa süre sonra daha da uzaklaşacak, terk edecek bizleri. Gidecek çok uzaklara. Arap emirlerinin malı olacak! İnsanların karşısından ayrılamadığı şey bir tablo! Bir Paul Gauguin. Daha doğrusu onun en değerli eseri "Ne zaman evleneceksin?". Yakında Arabistan yarımadasında, Katar'ın saray duvarları ardında gözlerden uzaklaşacak. Tahitili iki güzele 300 milyon dolar ödeyen Katarlı emirlerin daha önce Paul Cézanne'ın "İskambil Oynayanlar"ını ve Avrupalı ressamların başka yapıtlarını da çok yüksek fiyatlara satın aldığı anlatılıyor. Gauguin'i Arap yarımadasına satan, yaşamını az ötedeki Basel'de sürdüren Staechlin ailesi. Daha doğrusu The Rudolf Staechelin Family Foundation. Staechlin ailesinin dededen kalma ve uzun yıllardır Basel Sanat Müzesi'nde sergilenen çok değerli koleksiyonunda Van Gogh, Picasso ve Pissaro'nun da yapıtları yer alıyor. Ancak 1946'da Basel'de vefat eden Rudolf Staechlin'in çocukları ve torunları 1960'lı yıllardan başlayarak empresyonist ve post-empresyonist yapıtlardan oluşan koleksiyonundan bazı tabloları elden çıkarmıştır. "Ne zaman evleneceksin?"i satma nedenleri sorulan Staechlin: "Şu sıralar piyasa çok hareketli" diyor. "On yıl sonra ne olacağını kim biliyor? Geçen yıl bize yapılan öneri çok iyi idi." Dedesinden kalan koleksiyonun ailesi için hep "bir yatırım ve yaşam güvencesi" olduğunu da itiraf ediyor. Şu sıralar salonlarını elli Gauguin yapıtının doldurduğu Fondation Beyeler, sanat koleksiyoncuları Hildy ve Ernst Beyeler'in 1982 yılında kurdukları bir aile vakfı. Gezdiğimiz Gauguin sergisinin hazırlığı tam altı yıl sürmüş. Beyeler için eşsiz bir üstün başarı, Avrupa çapında heyecan verici bir sanat olayı! Rusya'dan Amerika'ya tam on üç ülkeden ödünç alınarak Basel-Riehen'e getirilen elli Gauguin yapıtının toplam piyasaya değerinin iki milyar Avro olduğu söyleniyor!

Avrupa'da çok inişli çıkışlı bir yaşam sürdüren Gauguin düşlediği üne bir türlü kavuşamaz. Yalnızlaşır, intihara kalkışır. İşte bu süreçte Güney Pasifik bölgesinin en büyük adası, Fransız Polinezyası'ndaki Tahiti'ye yerleşir. Eşsiz, bakir bir doğanın ortasında, uygarlığın henüz kirletmediği bir dünyada sadece sanatla yaşamak ister. Kendine çok değişik bir biçem geliştirir, eserleri canlanır, renklenir. Onlarda doğa, mistizm, erotizm, düş ve gerçek, neşe ve hüzün bir arada yaşar. Duyumsallık dolu ünlü kadın tabloları cennet köşe Tahiti'de oluşur. Ancak Gauguin zamanla Tahiti'de de mutlu olamayacağını anlar. Fransa'nın sömürgeciliği ve misyonerlik el değmemiş bu toprakları da değiştirmeye başlamıştır. Aradığı gerçek cennetin sadece düşlerinde olduğunu kavrar! Tutku ve serüven dolu bir yaşama, fakir ve hasta 54 yaşında veda ettiğinde, yitirilmiş o cennette yarattığı yapıtlara günün birinde milyarlar ödeneceğini nereden bilecekti? Fondation Beyeler'in girişinde insanlar bekleşiyor. Kuyruk, parkın yollarına taşmış! Az öteden kalkan 6 numaralı tramvaya binip Basel'in tarihi sokaklarını şöyle bir gezmeye gitmeli... Hava ilkyaz kokuyor.

www.ahmet-arpad.de

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder