Toplum Gazetesi/ALMANYA, 15 Mart 2021
AHMET ARPAD
Doğduğu ülke Avusturya'ya el koyup onu Alman topraklarına katmak isteyen Adolf Hitler 15 Mart 1938 günü Viyana Hofburg Sarayı'nın balkonundan Kahramanlar Alanı'nda kendisini dinleyen iki yüz elli bin insana çok söz verir. Partisi ülkeye yeni bir düzen getirecektir, işsizliğe kesinlike çare bulunacaktır! İnsanlar onun içi boş sözlerine inanır. Hitler Avusturya'yı dirençsiz teslim alır, çünkü çoğunluk arkasındadır. Çaresizlik içindeki toplumun peşinden gideceği başka lider yoktur.
O ünlü balkon konuşmasının ardından "Führer" artık iyice güçlenmiştir, çünkü yakın gelecekte atacağı önemli adım için Almanlar'dan sonra, Avusturya insanı da onun peşinden gitmektedir! İstediğini yapabilecek güçtedir. Sol görüşlü karşıtlarını ve aydınları tutuklatıp kamplara attırır. Bilim adamları ve yazarlar yurtdışına kaçar, en son aydınlar başka ülkelere sığınır. Bunların yüz otuzuna ve ailelerine de Atatürk Türkiyesi kucak açar! Aynı süreçte Yahudiler'e yapılan eziyetler artar. 9 Kasım 1938 gecesi Almanya ve Avusturya için "Kristal Gece"dir. Binlerce işyeri yağmalanır, 270 sinagog yakılır, Yahudiler öldürülür. Tam bir cinnet geçiren Hitler ve şürekâsı, gerçek yüzünü çok çabuk göstermiştir!
Akıllı bir propagandayla misyonlarını çok mükemmel sahneleyen Naziler, geleceğinden ümit kesmiş kültürsüz yığınları kolayca kandırıp elde etmeyi başarmıştır! Almanya'da ve Avusturya'da insanların çoğunluğu bütün olumsuz gelişmelere karşın ağızlarını açmamakla, kulaklarını tıkamakla ve gözlerini kapatmakla Hitler'e destek vermiştir! Ve halkın bu ilgisizliği onun gibi bir despotun son bin yılın en dehşetli katliamını yaratmasına yol açmıştır! İşte o süreçte ve ardından gelen gelişmelerde Viyana'daki ünlü "balkon konuşması" çok önemli bir rol oynamıştır!
"Büyük Diktatör” Balkonda
Bugün Viyana'da Kahramanlar Alanı'nda durup Hitler'in o ünlü konuşmasını yaptığı balkona bakanın bakışları, bir an balkonun önünde duran, Avrupa'yı Türkler'den kurtarmış olan Prens Eugen'in dev heykeline de takılır. Bir Şarlo hayranı olanın aklına hemen ünlü "Büyük Diktatör' filmi gelir, çünkü alaylarla dolu bu dev film balkon konuşmasıyla son bulur! Geçen yüzyılın en büyük sinema artisti ve rejisörü Chaplin 1940 yılında çevirdiği bu ilk sesli filminde, Nazi Almanya'sı ve Hitler'le bir güzel alay eder. Onun diktatörlüğü ve faşistliğini konu ederken, izleyiciyi hem düşündürür, hem de hüzünlendirir. "Büyük Diktatör" sayısız unutulmaz başarılı sahneyle doludur. Üzerine dünya haritası çizilmiş büyük bir balonla dans edişi ve alandaki yüz binlere anlaşılmaz bir dilde yaptığı "balkon konuşması" çoktan sinema tarihine geçmiş ünlü sahnelerdir! Balkondaki Hinkel (Şarlo) kimi zaman çok öfkelidir, kimi zaman çok yumuşaktır. Charlie Chaplin bu sürekli değişimle Hitler'in nasıl dengesiz birisi olduğunu göstermek ister. Hele ağzından çıkanların tek kelimesi bile anlaşılmayan "Führer"e dev yığının coşkuyla haykırışı, bu deha insanın hınzırca bir buluşudur!
Charlie Chaplin küçük adamdan yanaydı
Şarlo'nun ömrünün son 25 yılını geçirmiş olduğu Leman gölü kıyısındaki Vevey'deki villası ve çevresi 2016'da dev bir müze olarak açılmıştı. Villanın dev bahçesinde gerçekleştirilen 1350 metrekare büyüklüğündeki bir 'film stüdyosu'nda ziyaretçiler, Şarlo'nun dünyasında geziniyor!
Tarihi villada her şey sanki Chaplin 1977'de 'ayrılırken' bıraktığı gibi duruyor. Altın çerçeveli aynalar, sayısız aile fotoğrafı, binlerce belge, 19. yüzyıldan kalma paha biçilmez mobilyalar, tavana kadar yükselen dolaplar, ağır kumaştan perdeler, büyük pencerelerden görünen olağanüstü bir doğa ve aşağıda Leman gölünün sonsuzluğu. Sanki kapı açılacak 'Şarlo' görünecek, size ünlü gülümsemesiyle 'Hoşgeldiniz!' diyecek...
Kendine göre toplumcu görüşleri olan Chaplin, politikacılarla bir araya gelmekten kaçınırdı, çünkü o hep 'küçük adam'dan yanaydı! Leman gölü kıyısındaki şahane villasını ve müzesini gezerken Altına Hücum'un, Modern Zamanlar'ın, Sirk'in içindesiniz, Yumurcak, Serseri, Büyük Diktatör hemen yanıbaşınızda! Villanın balkonundan ötelerde uzanan barış dolu eşsiz doğaya bakarken, Şarlo'nun şu sözlerini anımsıyorsunuz: "Buradaki dünya bana huzur veriyor, ufkumu genişletiyor ve ruhumu dinçleştiriyor.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder