CUMHURİYET, 9 Şubat 2020
STUTTGART - AHMET ARPAD
Stuttgart'lı mimar Prof. Paul Bonatz İkinci Dünya Savaşı yıllarında Türkiye'ye sığınan Alman profesörlerinden biriydi. 1943 yılında kaçar gibi Türkiye'ye gelmesinin tek nedeni, Hitler'e sunduğu yeni Münih tren istasyonu projesini kendi kafasına göre değiştirip dev bir istasyon yapmayı düşleyen, „ben bildiğimi yaparım" kafa yapılı Führer'le anlaşmazlığa düşmesiydi. Anıtkabir projesinde uluslararası jürinin başkanlığını yapan Bonatz yaşamını 1954 yılına kadar Türkiye'de sürdürdü. Ünlü mimarın Ankara Saraçoğlu Mahallesi, Sergievi'nin tiyatro ve opera binasına dönüştürülmesi gibi birçok önemli projenin altında imzası vardır. Kent plancısı Bonatz İstanbul Teknik Üniversitesi'nde dersler verdi, 1946-1954 yılları arasında mimari proje öğretmenliği de yaptı.
Paul Bonatz adı Almanya'da yirmi yıldır dillerden düşmüyor. Onun en önemli eserlerinden biri kabul edilen Stuttgart'ın 100 yıllık tarihi tren istasyonunu kısmen yıktılar. Bugünkü 16 peronlu istasyonda her saat 40 tren durup kalkıyor. Bonatz'ın yapısı 100 yıl sonra da Almanya'nın en dakik tren istasyonu olarak ünlü! Toprağın altına inşa edilecek yeni istasyon ise sadece 8 peronlu! Yer üstündeki raylar kalkınca boşalacak araziye milyonerlerin satın alabileceği lüksün lüksü sayısız yapı kondurulup projenin milyarlık kazanç kaymağını birilerinin yemesi sağlanacak! Böyle bir projeye karşı çıkan binlerce insan 2010'dan bu yana aralıksız her pazartesi akşamı sokaklarda. Aynı yıl Stuttgart'ın büyük parkında, iki yüze yakın tarihi çınar yeraltı istasyonuna yer açmak için yok edildi. Çimenlere oturarak ağaç kesimini engellemek isteyen çoğu yaşlı insanı geri tepen binin üzerindeki polisin aşırı kaba kuvvet kullanması sonucu 450 kişi yaralanmış, üç kişi görme özürlü olmuştu.
Birkaç gün önce, 3 Şubat Pazartesi akşamı Bonatz istasyonunun önünde toplanan inatçı dört bin Stuttgartlı 26 Ekim 2009'dan bu yana aralıksız sürdürdükleri 'pazartesi nümayişleri'nin beş yüzüncüsünü gerçekleştirdi! Çünkü proje 25 yıl sonra da anlamsız, gereksiz! Ancak başta Angela Merkel olmak üzere Berlin'in üstdüzey politikacıları da inatçı! Ekonomik olmadığı çoktan kanıtlanan devasa projeden vazgeçmiyorlar! "Stuttgart-Münih arası trenle 30 dakika kısılacak", diyorlar. Kentin altına ve Ulm yönündeki dağlara toplam 60 kilometrelik tüneller açılacak, ancak yöre arazisinin büyük bir bölümü, suyla karıştığı anda kabarıp şişen kireçtaşı karışık topraklardan oluşuyor. Uzmanlar uzun tünellerdeki yangın riskini de bir türlü ortadan kaldıramıyor! Budapeşte'den sonra Avrupa'nın ikinci büyük kaplıca kenti olan Stuttgart'ta, tamamı toprağın altında gerçekleşen bu projeyle şifalı yeraltı suları da büyük tehlike altında. 1995'de 2,4 milyar Avro'ya çıkacağı söylenen projenin gideri Alman Sayıştayı'nın son açıklamasına göre 10 milyar Avro'yu buldu! Almanya tarihinin "en ünlü ve adıya kötüye çıkmış" bu büyük devlet projesinin temeli 15 yıllık bir ön çalışmanın ardından 2 Şubat 2010'da atıldığında "2019'da bitireceğiz" demişlerdi. Şimdi ise 2026'dan söz ediyorlar!
İnsanlar politikacılardan soğudu
Bu 'çılgın düş' son yıllarda insanları politikacılardan iyice uzaklaştırdı. Bonatz'ın tarihi istasyonunu kanatsız bir kuşa çevirmekte, altından kalkması gerçekten çok güç bir projeye olmayan milyarları yatırmakta inat edenler kenti ikiye böldü, gruplar oluştu, insanlar politize oldu. Hakkını arayan, kimi şeylerin en son ana kadar kendilerinden gizlenerek tepeden inme yapılmasına karşı koyan, önerdikleri yeni projeler Berlin'deki burnu büyük otoriterler tarafından anında reddedilen Stuttgart'lılar bir ilki başardı sayılır! Son on yıldır Almanya'nın değişik yörelerindeki projelerde: "Ben bildiğimi yaparım" diyen, şeffalıktan kaçan yönetenlere karşı çıkan toplum hareketleri oluşmaya başladı. Seçmen artık kuklalaşmak niyetinde değil. Yönetenlerin sonunda, uyguladıkları acımasız 'buldozer politikası'nın altında kalma riski giderek artıyor!
mail@ahmet-arpad.de
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder