Hürriyet, 11 Ocak 2018
Doğan Hızlan
TGC (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti), 'Meslekte İz Bırakanlar' toplantılarının 22'ncisinde yazar çevirmen Burhan Arpad'ı andı.
Açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto'nun yaptığı toplantıda daha sonra Fahri Aral'ın moderatörlüğünde Orhan Erinç, Eray Canberk, Ahmet Arpad ve ben onun hakkında konuştuk.
Olcayto, tanışmalarını anlattı, gazetelerin Bâb-ı Âli'den taşınmalarını istemediğini belirtti.
Ben, Arpad'ı yazar ve çevirmen olarak yakından tanıdım. Çalıştığım yayınevine çeviriler yaptı. İlkeli kuşağın temsilcisiydi, inandıklarından ödün vermez, siyasal tercihini, dünya görüşünü yazıları kadar çevirdiği yazarlarda da gösterirdi.
TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş açılışta, Burhan Arpad'ın özgeçmişiyle ilgili şu bilgiyi verdi: "1910 yılında Mudanya'da dünyaya gelen Burhan Arpad, Rehber-i Tahsil Numune Mektebi ve Orta Ticaret Mektebi'nden mezun olduktan sonra 1936 yılında Vakit gazetesinde gazetecilik mesleğine başladı. Daha sonra sırasıyla Uyanış dergisinde, Kurun dergisinde, İleri, İstiklal, Tan, Cumhuriyet, Memleket, Hürriyet, Vatan ve Cumhuriyet gazetelerinde muhabir, istihbarat şefi, yazar olarak mesleğini sürdürdü. Burhan Arpad, haber ve fıkra dallarında 4 kez ödül kazandı. 'Şehir', 'Taşı Toprağı', 'Yeditepe Olayları', 'Alnımdaki Bıçak Yarası', 'Hesaplaşma', 'Yokedilen İstanbul', 'Gezi Günlüğü' ve 'Direklerarası' isimli kitapları yayımlandı. Ayrıca 30'u aşkın çevirisi bulunuyor. Burhan Arpad, Bulgaristan Cumhuriyeti Kyryl Kardeşler Kültür Nişanı, Federal Almanya Cumhuriyeti (Altın) Birinci Derece Liyakat Madalyası ve Avusturya Cumhuriyeti Bilim ve Sanat İçin Birinci Derece Onur (Altın) Madalyası aldı. 3 Aralık 1994'te vefat etti. Burhan Arpad'ı sevgi ve saygıyla anıyoruz."
*
OĞLU Ahmet Arpad, Almanya'dan bu anma toplantısı için gelmişti. O da baba mesleğini seçmiş ve çevirmen olmuştu. Geçen yılki Talât Sait Halman çeviri ödülünü kazanmıştı.
Konuşmasına şu cümleyle başladı: "Babam savaş karşıtı yazarları çevirmeye özen gösterirdi. Babam, fabrikada işçi olarak çalışırken 1.5 yıl öğle tatillerinde ders alarak Almanca öğrendi. Yaşadığı dönemde baskı gören Behice Boran, Sabahattin Ali, Ruhi Su gibi dostlarına destek verdi. Cezaevinde ziyarete gitti, açıklamalar yaptı. Örnek bir insan ve babaydı, beni çeviri alanına yönelten babamdır. Annem ve babam her akşam ya sinemaya ya tiyatroya giderlerdi, bizi de götürürlerdi."
Diğer konuşmacılar da şunları söyledi:
- Orhan Erinç: "Çok önemli bir İstanbul yazarıydı. Günlük yazılarında İstanbul'da betonlaşmadan şikâyet ederdi. İstanbul'da ilk yapılan beton bloklar Levazım Sitesi'ydi. Yapılmaması için çok çaba harcadı."
- Eray Canberk: "Kitaplarını çok severek okudum. İstanbul'u çok iyi bilir ve yazardı. Bugün yaşasa kentsel dönüşüme karşı çok yazılar yazardı. Bir İstanbul muhafızıydı."
Fahri Aral da 1974-1978 yılları arasında MAY Yayınları'nca bütün eserlerini bastığını, basım süresince yaşadıklarını anlattı.
O yıllarda tanıdığı Arpad'ın titizliğinin yanı sıra biraz da huysuz ve inatçı olduğunu, özellikle 'Taşı Toprağı Altun' adlı kitapta 'altun' kelimesindeki 'u'nun kullanımı konusunda çekiştiklerini ve eğer kelime 'u' ile kullanılmazsa kitabı çekeceğini hatırladığını anlattı. Arpad 'ın MAY Yayınları'nın sahibi Mehmet Ali Yalçın'la olan sıkı dostluğunu vurguladı. Yalçın'ın yayıncıların o yıllarda had safhaya gelen kâğıt sorununu görüşmek üzere gittiği Ankara'da bakanın odasının kapısında kalp krizi ile yaşama veda ettiğini, aslında bu anlamda bir 'görev şehidi' olduğunu ifade ederken, Burhan Arpad'ın bu ölüm üzerine Cumhuriyet'te yazdığı yazıdan pasajlar okudu.
*
BURHAN ARPAD'ın İstanbul yazılarını yeniden okuyalım. Bugünkü inşaat histerisini bir kez daha üzülerek eleştirelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder