Cumhuriyet 07.07.2013
STUTTGARTAHMET ARPAD
Bir yanda goriller, bonobolar, diğer yanda politikacılarla gazeteciler... Bugün bir araya gelmişler. Bir görüşme için değil. Bu bir açılış, dört yüz davetlinin katıldığı, açık büfeli, Afrika müzikli bir tören. Stuttgart’ın tarihi hayvanat bahçesi Wilhelma’nın (www.wilhelma.de) değerli maymunları yeni “evleri”ne taşındı! Açılışa, başta eyalet başbakan yardımcısı ve maliye bakanı Nils Schmid ile eşi Tülay olmak üzere alt ve üst düzey yerel politikacılar akın akın geldi. 2006 yılında yapımına karar verilen, ancak temeli 2010’da atılan, giderleri sonunda 22 milyon Avro’ya tırmanan Maymunlar Evi’nin yapımı tehlikeye girince 28 bin üyeli Wilhelma Dostları Derneği 9 milyon Avro’luk katkıda bulunmuş. Avrupa’da bir benzeri yok, gerçekten görülmeye değer, ileriye dönük modern bir yapı. Hemen hemen tamamı camdan. Stuttgart’ın Wilhelma hayvanat bahçesi Avrupa’nın tek goril yetiştirme merkezi. Mimarı, uzun yıllardır tanıdığım Prof. Hascher’in Almanya’nın mimarları arasında önemli bir yeri var. Stuttgart’ın göbeğindeki Sanat Müzesi ile büyük bir alışveriş merkezinin de mimarı olan Prof. Hascher’in özelliği yapılarında çok cam kullanması. Bunu Maymunlar Evi’nde de gerçekleştirmiş. Gorillerle bonobolar 2300 metrekare büyüklüğünde alanda tabii birbirlerinden ayrı yaşıyorlar. Eskisinden tam on dokuz kat daha büyük bir alana inşa edilmiş bu yapıyla Wilhelma bir dönüm noktasına imza atmış. Maymunların geleceğe dönük yeni evi lüks, aydınlık ve de ferah. Burada yaşayan 25 goril ve bonobo artık oturdukları, yattıkları veya oynaştıkları yerden dışardaki güzel doğayı seyredecek, günün belli saatlerinde koşturup zıplayacakları, çimenlerine uzanacakları parka çıkacaklar. 1500 metrekarelik dış yeşil alanda on beş metre yüksekliğindeki değişik ağaçlar, çimenler ve bir derecik onları bekliyor. İki yüz metre ötedeki “eski evleri”nden buraya taşınırken elli yaşındaki Mimi Hanım hiç zorluk çıkarmamış, neredeyse “tıpış tıpış” arabaya binmiş. Bir yaşından küçükler de kucakta gelmiş. Büyük goril ailesinin 23 yaşındaki, 160 kilo ağırlığındaki şefi, hep öfkeli bakan Kibo’yu ise uyutup koskocaman bir sandığa koymak gerekmiş.
Ancak açılış töreninde biraz keyifsiz gibiler. Camların arkasındaki kalabalık hoşlarına gitmemiş olacak! Birkaç gün önce taşındıkları kocaman “evleri”ne daha alışmadan, camların ardında konuşup eden, gülen, kendilerine ikide bir el sallayan politikacılardan, fotoğraf ve film çeken gazetecilerden ve diğer kuru kalabalıktan rahatsız oluyorlarmış gibi. Sadece küçüklerin hiç umurunda değil bu yeni dünya. Onlar insan çocuklarının da severek oynayacağı büyükçe bir odada koşuşturarak, salıncaklarda sallanarak, topları sağa sola savurarak tam bir keyif çıkarıyor. Goriller yükseklere tırmanmadıkları, hoplayıp zıplamadıkları, sadece gezindikleri için onlara ayrılan alan, daha çok halatlara ve ağaçlara tırmanmasını seven bonoboların yaşadığı alanın iki katı. Dışarıya çıktıklarında da goriller otların, ağaçların altında bir şey arayıp dururken veya meşe gövdelerine sırtlarını dayayıp şöyle bir kestirirlerken, alçak dallara çöreklenip sağa sola bakınırlarken, bonobolar kendilerine ayrılan açık alanda yükseklere tırmanıyor, insanın yüreğini ağzına getiren değişik jimnastik hareketleri yapıyor, metrelerce yukardaki hamaklara kurulup ayaklarının altında uzanan hayvanat bahçesini ve çevresindeki büyük parkı seyrediyorlar. Gerek bonoboların, gerekse gorillerin bütün gün tembel tembel oturmasını veya uyuklamasını önlemek için değişik kimi yöntemler de uygulanıyor. Bazı bölümlerde ancak uğraşı sonucu bulabilecekleri köşelere leziz yiyeceklerle oyuncaklar saklanıyor. Açıp alacakları dolap raflarına da günün belli saatlerinde yiyecekler bırakılıyor. Susuzluğunu gidermek isteyen maymunun duvarlardan arada sırada akan sulara ağzını uzatması gerekiyor. Bonobolar (cüce şempanze) için bir köşeye kocaman bir televizyon ekranı yerleştirilmiş. Burası onların “televizyon odası...” Canı sıkılan bonobonun ekranın yanındaki düğmelere basarak Bonobo TV’nin her gün yarım saat boyunca yayınladığı beş değişik çizgi filmi seyretme olanağı var!
www.ahmet-arpad.de
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder