8 Mayıs 2022

Viyanalı rahatına düşkündür

Toplum Gazetesi/Almanya, 8 Mayıs 2022

AHMET ARPAD

Kahve alışkanlığı Sultan IV. Mehmet'in askerlerinin 1683'de Viyana kapılarından çekilirken geride bıraktığı çuvallar dolusu kahveyle başlayan Orta Avrupalı bu alışkanlıktan kendini 300 küsur yıldır kurtaramamıştır.1685'den başlayarak Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun ünlü kentleri Viyana, Budapeşte ve Prag'da ardı ardına kahvehaneler açıldı. Bu kentlerin keyfine ve rahatına düşkün insanları oralarda saatlerini geçirmeye başladı. Budapeşte'de Gerbaud, Central, New York yüzlerce yıldır kente damgasını vurmaya devam ediyor. Moldau kenti Prag'ın Avrupa düşünce ve edebiyat dünyasını etkilemiş olan Cafe Arco'nu, Cafe Louvre'u, Cafe Slavia'sı günümüzde hâlâ açık. Kapılarından içeri girdiniz mi, gözleriniz Franz Kafka'yı, Max Brod'u, Egon Kisch'i, Franz Werfel'i arıyor.

Leopold Hawelka bir Viyana tarihiydi

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun eski başkenti Viyana ise, kahvehane geleneğini günümüzde diğer iki kentten daha titiz sürdürüyor. Yazarlar, sanatçılar, aydınlar, işadamları sabah kahvaltılarını, öğle yemeklerini, akşamüstü çaylarını oralarda alıyor. Schnitzler, Werfel, Freud, Zweig'ın saatler geçirdiği tarihi kahvehanelerin rahat koltuklarında günümüzde iş görüşmeleri, sanat tartışmaları yapılıyor, kitap okunuyor, mektup yazılıyor. Sacher, Central ve Dehmel daha çok turistlerin tanıdığı ve uğramadan Viyana'dan ayrılmadığı kafeler. Bir de Braeunerhof, Korb, Sperl, Prückl var ki, oralarda sadece Viyanalı görürsünüz. Burg Tiyatrosu'nun ünlü aktörlerine rastlamak istiyorsanız mutlaka tiyatronun az ötesindeki Café Landtmann'a uğrayın. Herren Sokağı'nın sonundaki Cafè Griensteidl'e Schnitzler, Hugo von Hofmannstahl, Hermann Bahr devamlı müşteri olmuştur. Az ötedeki Café Braeunerhof'da Thomas Bernhard gazetelerini okumuş, birileri ile tartışmış, Elfriede Jelinek Stephan Katedrali'nin yakınındaki Cafè Korb'dan uzun yıllar çıkmamış. Daracık Dortheer Sokağı'ndaki Café Hawelka 1950'den bu yana kent merkezinin çok sevilen bir edebiyatçılar, ressamlar ve gençler kahvehanesi. Ernst Fuchs, ressam Hundertwasser, aktör Qualtinger, Oskar Werner, Elias Canetti, Andy Warhol, Henry ve Arthur Miller sürekli müşterileri olmuş. Şu sıralar tarihi masalarını daha çok aydın gençler dolduruyor. Sahibi Leopold Hawelka 2011 yılında öldüğünde 100 yaşındaydı, oğluna devrettiği kahvehanesine her gün geldi, her zamanki köşesinde oturdu, cin gibi bakışlarıyla olup biteni dikkatle izledi!

Viyanalı hafif alaycıdır

Yüzyıllar boyu bir dünya imparatorluğunun başkenti olmuş Viyana kozmopolitliğini hiç yitirmemiştir. Viyanalı hafif alaycıdır, rahatına düşkündür, her şeyi hemen ciddiye almaz. Viyanalı bürokratik bir monarşide ayakta kalabilmek için yüzyıllar boyu kendine hep çıkar yollar aramış, yaşamında çoğu kez kaçamağı yeğlemiştir.

Her Viyanalı'nın ailesinde mutlaka bir Macar, bir Polonyalı, bir Çek, bir Yahudi vardır. Eski Viyana'da varlıklı aileler evlerinde Bohemyalı hizmetçi kızlar, Macar kadın aşçılar ve Çek çocuk bakıcıları çalıştırırdı. İmparatorluğun askerleri ve memurları birkaç yıllığına gönderildikleri uzak eyaletlerden Slavca, İtalyanca, Macarca öğrenmiş, oralı kızlarla evlenmiş dönerdi. Viyana mutfağı da hep Bohemya, Macar, İtalyan, Bavyera mutfaklarının etkisinde kalmıştır. İmparatorluğun dört bir köşesinden gelenler yüz yıllar boyu başkent Viyana'nın hoşgörülü ortamında uyum içinde kendilerini geliştirmişlerdir. Gluck Bohemya'dan, Haydn Macaristan'dan, Beethoven Ren bölgesinden, Mozart Salzburg'dan, Brahms Hamburg'dan gelip burada ünlerine kavuşmuşlardır. Hugo von Hofmannsthal Yahudi, İtalyan ve Viyanalıdır.

Viyana'da gündüzleri kocaman parklarda, Osmanlı kuşatma yıllarından kalma daracık sokaklarda başıboş dolaşırsınız. Akşamlarınızı operada, tiyatroda, operette, müzikalde geçirirsiniz. Otelinize dönmeden önce loş sokaklarında gezindiğiniz kentin kahvehaneleri, lokantaları, şaraphaneleri geç saatlere kadar açıktır. Fazla düşünmeyin, girin birinden içeri. Masalarda sohbet eden, gülen, şarabını yudumlayan insanlar oturur.

Ismarlayın kendinize bir kadeh kırmızı şarap. İyi gelir uykuya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder