25 Ağustos 2019

'Öldürerek yaşamak'

Cumhuriyet, 25.08.2019
AHMET ARPAD Almanya (Stuttgart)
 
Stuttgart'taki Baden-Württemberg Eyaleti İçişleri Bakanlığı'nın, ABD'de bu ay başında yaşanan dehşet verici silahlı saldırıların ardından yaptığı açıklamaya göre, 2019 yılının ilk altı ayında eyalette kendini ani bir saldırıya karşı korumak isteyen 85 bin insan silah ruhsatı için müracaat etmiş. Bu sayı 2014 yılında 40 bindi! Korkutucu bir gelişme. İnsanlar devletin onu koruyacağına inanmıyor gibi.

Stuttgart'taki eyalet polis sendikası başkanı Oliver Malchow, bunun çok tehlikeli olduğunu söylüyor. Son yıllarda Almanya'da gittikçe daha çok aşırı sağcının da küçük çapta silahlara ilgi duyduğu biliniyor. Sol Parti milletvekillerinden Ulla Jepke, yabancıları pek sevmediği bilinen Almanya için Alternatif Partisi'nin günümüzde insanlarda korku yaratmayı başardığı kanısında. Yeşiller Partisi iç güvenlik sözcüsü İrene Mihalic'in görüşleri de şöyle: "Bireysel silahlanmanın artması güvenliği değil, uyuşmazlıkların kaba kuvvete dönüşme riskini artırır."

ABD dev silah deposu...


15 Aralık 1791'de ABD Anayasası'na konan ek bir maddeyle ülke vatandaşlarına silah bulundurma ve taşıma özgürlüğü tanınmıştı. Bu madde günümüzde hâlâ geçerli! Hiçbir başkan ona dokunamıyor... Okyanus ötesi ülkede her 100 kişiden 88.8'inde silah var. 100 kişi 120 silaha sahip! ABD'de 300 milyondan fazla silah mevcut. Dünyada sivillerin sahip olduğu silahların yüzde 42'si Amerikalıların elinde.
Nisan 2019'da ABD'nin en büyük silah lobisi olan ABD Ulusal Silah Birliği yıllık toplantısında ateşli bir konuşma yapan Donald Trump, katılımcılara bireysel silahlanma özgürlüğü için hep mücadele edeceği sözü vermişti. Başkana göre, günümüzde vatandaşlarının bu özgürlüğü bir kuşatma altındaydı!
 

ABD'de 2019 yılının ilk yedi ayında gerçekleşen 32 silahlı saldırıda üç yüzün üzerinde insan öldürüldü. Oslo'daki Barış Araştırmaları Enstititüsü'nün, uluslararası silah ticareti uzmanı Nicholas Marsh'ın araştırmasına dayanarak yaptığı açıklamaya göre, 2010 ile 2016 arasında Avrupalı silah şirketleri ABD silah pazarına yaptıkları satışlarını ikiye katlamış! Çok ölülü saldırılarda kullanılmış olan silahları Amerikalılara satan çoğunlukla Alman, İsviçre, Fransız, Avusturya ve İtalyan şirketleri! İsrailli gazeteci Shir Hever'le Alman gazeteci Wolfgang Landgraeber'in ("Öldürerek Yaşamak" kitabının yazarı) Şubat 2019'da açıkladığına göre, İsrail de otuz yıldır dünya silah pazarında çok başarılı ve şu sıralar ilk ona girmeyi başarmış!
 

Güney Baden-Württemberg'in şirin kenti Freiburg'da yaşayan öğretmen Jürgen Graesslin yıllar önce çevresine topladığı savaş karşıtlarıyla yaşama geçirdiği "Silah Ticaretini Durdurun" kampanyası kapsamında Almanya'nın büyük silah yapımcısı Heckler & Koch'la savaşıyor. Stuttgart'ın güneyindeki Oberndorf kasabası ve çevresinin en büyük işvereni olan kuruluşun son yıllarda Meksika'ya - bir bölümü izinsiz- toplam değeri 25 milyon Avro olan 10 bin adet G36 modeli tüfek ihraç ettiği ve bunlardan çoğunun ülkenin çatışma, şiddet yaşandığı bölgelerinde kullanıldığını Graesslin ortaya çıkarmıştı.
 

Eylül 2014'te Meksika mafyasının kaçırdığı 48 üniversite öğrencisi de Heckler & Koch'un "kaçak" tüfekleriyle öldürülmüş. Öğretmen Graesslin'in açtığı dava bu yıl şubat ayında sonuçlandı, Stuttgart Asliye Mahkemesi silah yapımcısına 3.7 milyon Avro para cezası verdi. Ancak şu sıralar Federal Mahkeme bu kararı yeniden görüşüyor.
Ülkemize gelince, Umut Vakfı'nın (www.umut.org.tr) açıklaması şöyle: "Yüzde 85'i ruhsatsız en az 25 milyon silah bulunan Türkiye'de şiddet vakaları son 4 yılda yüzde 69 arttı."
 

mail@ahmet-arpad.de

11 Ağustos 2019

Önce ağaçlar, sonra insanlar

CUMHURIYET, 11.08.2019 

30 Eylül 2010 günü Stuttgart'ta kent merkezindeki 25 tarihi ağacın kesilmesini engellemek isteyen kadınlı erkekli, genç, yaşlı binlerce kişiye gaz ve tazyikli su sıkan, onları coplarla döven polis, altısı ağır olmak üzere dört yüz kişinin yaralanmasına neden olmuştu. Bu olay beş ay sonraki seçimlerde eyalet başbakanının başını yemiş, açılan ve uzun süren davalar sonucu kent emniyet müdürüyle beş polis değişik cezalara çarptırılmış, ağır yaralılara da yüksek tazminatlar ödenmişti!


AHMET ARPAD Almanya (Stutgart)
600 bin nüfuslu Stuttgart'ın yüzde yirmisi yeşil alanla kaplı. Kent göbeğindeki parkın altı kilometrekarelik yolları ve çayırları her mevsim insan dolu. Bu sıcaklarda rahat bir nefes almak isteyenler kent merkezine 10 dakika ötedeki Killesberg tepesinin çimenlerini, açık yüzme havuzunu veya az ötede başlayan ormanın serin yollarını yeğliyor. Kısa süre önce orada ibret verici bir şey yaşandı! Stuttgart Belediyesi'nin bahçeler müdürlüğü elemanları ellerinde resmi izin olmadan Killesberg'de villara yakın bir yamaçtaki yedi ağacı "hastalıklı" deyip birkaç saat içinde kesiverdi. Çevrede oturanlar ayağa kalktı, olay gazetelere yansıdı, belediye özür diledi, sorumluları da ihtar etti. Şimdi yedi ağacın kesildiği yere ondört yeni ağaç dikildi..!

Bütün Avrupa'da olduğu gibi Stuttgart'ın yakınlardan başlayan Karaormanlar'da da yağmursuzluktan ve hava kirliliğinden ağaçlar ölüyor. Otomobil egzozlarının değiştirilmesi, yeni benzin türlerinin denenmesi, fabrika bacalarına özel filtreler takılması pek işe yaramıyor. Karaormanlar'da yapılan yürüyüşlerde ağaçların yaşam savaşını yakından görmek mümkün. Ağaçlara zarar veren kükürt dioksidi, azot oksidi, yeraltı sularındaki nitratlar ve sebze-meyvenin ekildiği topraklardaki çeşitli asitler kanser hastalığının da baş nedenlerinden biri. Amerikalı bilim yazarı Peter Brennan'ın, "The Ends of the World" adlı kitabında açıkladığına göre insanoğlu önümüzdeki 16 yıl içinde karbondioksit sorununu çözemezse dünyamız bu yüzyılın sonunda 4.5-5 derece ısınacak.

Ağaç olmadan insan yaşayamaz


Asya'nın en büyük ormanlarını barındıran Endonezya zengin ülkelerin çikolata, krem, çamaşır tozu gibi gereksinimlerini karşılayabilmek için gereken palm yağını kazanmak amacıyla ülkesinde her yıl 620 bin hektar ormanı yok ediyor. Dünyamızdaki tropik ormanların üçte ikisini bünyesinde barındıran Brezilya da Amazonlar bölgesinde yeni Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun da "desteği" ile "tarıma yer açıyoruz" diyerek her yıl yaklaşık 8 bin kilometrekare ormana kıyıyor! Fakat Endonezya ve Brezilya ormanları dünyamızın "yeşil ciğeri"...

Ağaç olmadan insan yaşayamaz, çünkü ağaç insanın neden olduğu hava kirliliğinin yüzde 50'sini temizler. Bir hektar ladin ormanı yılda 32 ton, bir hektar kayın ormanı yılda 68 ton, bir hektar çam ormanı da 30-40 ton karbondioksit yüklü havayı emiyor. Sadece bir kayın ağacı saatte 1.5 kilogram oksijen üretiyor. Ağaç yaşlandıkça insanlara yararı artıyor. Örneğin 100 yaşındaki, 35 metre yüksekliğindeki bir kayın yılda 2.5 ton karbondioksot filtre edebiliyor. Bu nedenle endüstri ülkelerinin büyük kentlerinde yeşil alanlar çok önemlidir. Avrupa'nın en büyük parklarına sahip, çevresi ormanlarla kaplı Viyana'da kişi başına 25 metrekare yeşil alan düşerken her gün 4 milyon aracın yollarını aşındırdığı dev kent İstanbul'da bu alan bir metrekarenin altında. Sağlıklı bir yaşam için ise en az on metrekare gerekiyor!

Kuzey Ormanları Savunması'nın (KOS) İstanbul 3. Havalimanı sahasında uydu görüntüleri üzerinden yaptığı analize göreyse inşaat nedeniyle tam 13 milyon ağaca kıyıldı. Son yıllardaki başka büyük "düş projeler" için de yarım milyonun üzerinde ağacın kesildiğini basından okumak mümkün. 2015'te web sitesinde: "Hava kirliliği tehdit edici" diyen dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı aradan birkaç yıl geçtikten sonra dünyanın en büyük kentlerinden birine oksijen pompalayan çevre ormanlarda milyonlarca ağacın kesilmesine nedense hiç ses çıkarmadı!


Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) güncel açıklaması tüyler ürpertici: Avrupa'nın büyük kentlerinde yaşayan insanların yüzde doksanı zehirli hava çekiyor ciğerlerine! WHO'ya göre 2016 yılında tam 7 milyon insanın (600 bini çocuk) erken ölümünün nedeni hava kirliliği. Sadece Brezilya'nın tropik ormanları her yıl "senin benim" neden olduğu 8 milyar ton karbondioksidin 2 milyar tonunu "depoluyor", bizi zehirlenip ölmekten kurtarıyor!

Hava Kirliliğinin etkilerine yönelik çaalışmalar yapan ESCAPE'in bir araştırması da, ciğer kanseriyle kalp yetmezliğinin ana nedeninin hava kirliliği olduğu görüşüne işaret ediyor. Bakalım 15 yaşındaki Greta Thunberg ve peşindeki öğrenciler çıkarcı politikacıların kafa yapısını değiştirebilecek mi? İsviçre'nin Bern Üniversitesi Temmuz sonunda uyardı: Küresel ısınma emsalsiz boyutta, son 2 bin yılın en hızlı seviyesinde. Önce ağaçlar ölüyor! Sonra da insanlar mı?

mail@ahmet-arpad.de