Toplum Gazetesi, Almanya, 15 Mayıs 2022
Stefan Zweig "Dünün Dünyası" yapıtında (Çeviri: Burhan Arpad, 1964) Salzburg yıllarını anlatırken şöyle söz eder: "Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra o küçük kentin kasvetli manzarasını anımsayıp, damından yağmur suları akan evimizde soğuktan titreştiğimizi düşündükçe, bu barış yıllarının değerini daha iyi kavrıyorum. Dünyaya ve insanlara inanmamıza izin vardı o günlerde, fakat sonra hemen karşımızda, Berchtesgaden dağında oturan bir adamın (!) bütün bunları tuzla buz edebileceğini hiç düşünmemiştik..."
* * *
İnanılmaz bir manzara, dimdik yükselen yamaçlar silme çam ormanlarıyla kaplı, aşağılarda, kayaların derinliğinde gölün yemyeşil suları, Königsee'ye akan pırıl pırıl dereler. Yaklaşık 2000 metre yükseklikteyiz. Çok ötelerde Salzburg, ufukta Alpler'in karlı dorukları... Obersalzberg tepelerindeyiz. Bu dağın 1933'ten bu yana kötü bir ünü var... Yörenin güzel ve sağlıklı doğasına hayran olduğu için 1923 yılından başlayarak her yıl burada haftalar geçiren Wolf adında biri, kendine hep Moritz Pansiyon'da oda kiralıyordu. Königsee ve Berchtesgaden yakınlarındaki yamaçlar o yılların Almanyası'nda yavaş yavaş ünlenmeye başlamıştı. Varlıklı ailelerle ünlü politikacıların çok çabuk alışmıştı ayakları Obersalzberg'e. 1930'lu yıllara girildiğinde bay Wolf, güzel bir evi "Adolf Hitler" adına sürekli kiralar! Birkaç yıl sonra da yakındaki koskocaman bir villayı satın alır. 1933 yılına gelindiğinde Hitler, çevredeki arazileri ve başka villaları da tek tek elde eder. Ülke yönetimini hızla ele geçirmeye başlayan bu insan, mülkünü satmak istemeyenleri "Toplama kamplarına gönderirim" tehdidi ile inadından vazgeçirir.
"Türk'ün Yeri"
Hitler'e bir süre karşı çıkan ve binasını satmayan tek kişi, yamacın en güzel köşesinde "Türk'ün Yeri" adlı pansiyonu işleten Karl Schuster idi. Naziler üzerine söyledikleri nedeniyle bir süre Dachau Kampı'na tıkılan Schuster, sonunda tehditler altında pansiyonu elden çıkarmak zorunda kalır ve kısa süre sonra da ölür. Savaş yıllarında Hitler'in Rayh güvenlik kadrosunun konakladığı pansiyon, 1945'ten sonra Obersalzberg'de sahiplerine geri verilen tek binaydı. Onlarca yıl "Türk'ün Yeri" adı altında pansiyon ve lokanta olarak çalıştırıldı. Sürekli doluydu. Müşterileri, başta Amerikalılar olmak üzere yabancılardı. Buraya "Türk'ün Yeri" denmesinin nedenine gelince... Şimdiki binanın yerinde 17. yüzyılda da bir pansiyon ve lokanta varmış. O zamanki sahibi 1683 yılında, Viyana'yı kuşatan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordularına karşı savaşmak için askere alınmış. Osmanlılar'ı Viyana kapılarından püskürttükten sonra savaştan evine dönen adam binasını pansiyon-lokanta olarak çalıştırmaya devam etmiş. Yöre halkı da ona, Türklere karşı savaşmış olduğu için "Türk", pansiyonuna da "Türk'ün Yeri" demeye başlamış. Burası son zamanlarda kapalıydı; 2021 yılında yöreden bir zengine satıldı, yaklaşık 3 milyon Avro'ya.
"Kartal Yuvası"
Führer'in çayevinden seyrediyor insanlar ayaklarının altındaki doğa harikasını. Uçurumun bağrına sipsivri bir çıkıntı gibi saplanan terasta 1944 yılına dek Hitler, yanında Eva'sı, ayaklarının dibinde üç köpeği, keyif çatıp çayını yudumlarken, kafasından yeni "kötülükler" geçiriyordu. Alpler'deki bu "kartal yuvası" ona Nasyonal Sosyalist Parti yönetiminin 50. doğum günü armağanıydı! Martin Bormann'ın sadece 13 ayda inşa ettirdiği, yaklaşık 150 metrelik bir kayanın sivri tepesine oturtulmuş yapıya ulaşmak bir macera. Önce kayalara oyulmuş, abajurlarla aydınlatılmış 124 metrelik bir tünelde ilerliyorsunuz. Sonra, tavanından sallanan kocaman bir avizenin, duvarlarındaki kollu şamdanları pırıl pırıl aydınlattığı, içi tamamen pirinç levhalarla kaplı kırk yedi kişilik asansörle kayaların içinden 124 metre yükseliyorsunuz, sadece 41 saniyede. Ziyaret sonrasında tünel çıkışında bekleyen özel otobüsler insanları tekrar Berchtesagaden'e indiriyor. Buraya ulaşan yol özel araçlara kapalı. Sık sık çam ormanları arasından geçen, bir tarafı uçurum yol çok dik ve daracık. 1939'da tamamı kayalara oyulan 6.5 kilometrelik bu yolu da Bormann açtırtmış. Otobüs ardı ardına tünelleri geçerek 1100 metreye iniyor. Yolcular buradan sonra kendi özel araçlarıyla, ya da başka bir otobüsle yollarına devam ediyor. İsteyenin ovaya inmeden önce göreceği başka şeyler de var. Az yukarda, bir düzlükte, doruklar manzaralı beş yıldızlı bir otelle, az ötesindeki "Belgeler Merkezi". Bavyera Eyaleti'nin 2005 yılında 50 milyon Avro harcayarak 100 dönümlük araziye kondurduğu lüks otel dev bir uçan daireyi andırıyor. Zengin müşteriler kocaman pencereli lüks odalarından dumanlı Alp doruklarını seyredip düşlere dalıyor. Aşağılarda, durgun suları yeşil, beyaz, mavi Königsee. Üzerinde küçük gezinti gemileri, ötelerde sivri kayalara kanat çırpan kartallar...
Hitler'in Temmuz 1944'de terk edip savaşı Doğu Prusya'daki "Wolfsschanze”den (Kurt İni) yönetmeye başlamasının ardından boş kalan Obersalzberg tesislerini Amerikalılar 25 Nisan 1945'de bombalayıp yerle bir etmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder