23 Nisan 2023

Savaşı durduran şarkı

Toplum Gazetesi, Almanya, 23 Nisan 2023

Ahmet Arpad

Batı Almanya Cumhurbaşkanı Theodor Heuss, 1957 yılında Ankara ve İstanbul'u ziyaret ettiğinde neredeyse benim de elimi sıkacaktı. Dolmabahçe'de motordan indiğinde alandaki karşılayıcılar arasında Alman Lisesi öğrencilerinin de olması doğaldı. Ertesi gün liseye geldiğinde onu daha da yakından görmüştük. Bahçede önümüzden geçerken tam da önümdeki çocuğun yanında durmuş, elini sıkmış ve onunla Almanca kısa bir sohbet etmişti. Yıllar sonra Stuttgart'taki üç katlı, parkı andıran bir bahçe içindeki villasının az ötesinde yaşayacağımı o günlerde düşümde görsem inanmazdım...

Oturma odası, yemek odası, bürosu 1950'li yıllarda Heuss ailesinin kullandığı mobilyalarla olduğu gibi duruyor. Katlardan biri eski cumhurbaşkanının arşivine ayrılmış. Yirminci yüzyıl Almanya'sının politik tarihi belgeleniyor. Theodor Heuss'un özel izniyle 1958'de Almanya'ya gelen Ankara Meslek Enstitüsü mezunu 150 kişi bu ülkeye giren ilk Türk işçileriydi!

Savaşı durduran şarkı

Villanın katlarından biri sürekli değişen sergilere ayrılmış. Bir gidişimde "Lilli Marlene"i sergiliyorlardı. 1915'te Rus cephesine gitmeye hazırlanan asker Hans Leip'ın yazdığı bir şiir Norbert Schultze'nin 1938'deki bestesi, ardından da Bremerhavenli kadın şarkıcı Bunneberg'in (Lale Andersen) repertuvarına almasıyla ünlenir. Ancak dünya çapındaki ününe 1941'de Belgrad'daki Alman asker radyosunun her akşam yayımlamasıyla kavuşur.

"Kışlanın büyük kapısının önünde / Büyük kapının önünde bir fener vardır / İşte orada buluşalım / O fenerin altında buluşalım / Eskiden olduğu gibi Lilli Marlene / Eskiden olduğu gibi Lilli Marlene". Anavatandan binlerce kilometre ötede savaşan Alman askerleri Lale Andersen'in hasret dolu boğuk sesini dinler, her şeyi unutur. Belgrad radyosuna on binlerce mektup yağar. Radyo her akşamki programına saat 21.55'te Lilli Marlene ile başlar! Savaş sürer gider, şarkı ününe ün katar.

Sadece Hitler'in değil, karşı cephedeki "düşman" askerlerine de savaşı, bir an için de olsa unutturur Lilli Marlene. Ünlü yazar John Steinbeck'in dediği gibi "Şarkılar siyasete benzemez, sınırları kolayca aşarlar". Birbirlerini boğazlasın diye cephelere sürülmüş milyonlarca gence her şeyi unutturan bu ezgi birkaç dakika için silahları susturur. O, "savaşı durduran şarkı"dır! "Lilli Marlene"i Alman Lisesi yıllarımda Beyoğlu'nda bir sinemada izlemiştim.

Yoksa bir Ufo mu?

Theodor Heuss evinden çıkıp villalar arasından ormana doğru ilerlerken, bir başka ünlünün, Ferdinand Porsche ailesinin evinin önünden geçiyoruz. Hitler'in, "Düşük maliyetli bir ‘halk' otomobili yap!" emri üzerine Porsche "kaplumbağa"yı yaratmıştı. Sonraki yıllarda Alman Nasyonal Sosyalist partisine ve SS'ye üye olmuş, Hitler'e askeri araç da üretmişti. Savaştan sonra tutuklanmış, fakat kimse kılına bile dokunamamıştı. Hitler ondan yararlanmıştı.

Savaşın ardından Batı Almanya'yı kurduranlara da gerekliydi Porsche! Şimdi önünden geçtiğim villayı 1923 de inşa eden Stuttgartlı mimar Paul Bonatz'dı. Almanya‘da bir çok projenin altında imzası olan Bonatz, Hitler yönetimiyle arası açılınca 1943'de Türkiye'ye yerleşmişti. Başarılı çalışmalarını ülkemizde de sürdürmüştü. Türkiye'deki en önemli görevlerinden biri Anıtkabir jürisinin başkanlığını yapmış olmasıdır.

Theodor Heuss evinin komşusu Porsche villası uzun yıllardır Porsche Konukevi. Stuttgart'taki fabrika her yıl rekora koşuyor. İçinde değerli ve ilginç otomobilleri barındıran Porsche müzesi fütürist bir yapı. Havada duran bir gemi mi, yoksa bir Ufo mu?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder