Cumhuriyet 16.10.2005
AHMET ARPAD
STUTTGART
STUTTGART
Güzel bir mezarlık. Bakımlı. Her
yerde çiçekler. Pek çeşitli değil, aynı cinsten. Beyaz ve kırmızı begonyalar
süslüyor mezarları. Mezar taşları da tekdüze. Alçak, gri ya da kara taştan.
Hepsi de eğik, arkaya doğru. Üzerlerindeki yazılar göky üzüne bakıyor.
Arkada bir köşede, duvara yakın, Johannes Hesse ile kızı Marulla' nın,
az ötede büyük kızı Adele ile eşinin mezarları. Hermann Hesse' nin babası
ile kız kardeşleri... Yanımdaki tanışla büyük demir kapıdan çıkıyoruz.
Stuttgart'ın banliyösü Korntal ilginç bir yer. Günlerden pazar, saat on
bire geliyor. Sokaklar bomboş. Bay Wilhelm uzun yıllar Korntal lisesinin
müdürlüğünü yapmış. İlginç şeyler anlatıyor. ''Burada yaşayanların çoğu
Din Kardeşleri Cemaati üyesidir'' diye konuşuyor. ''Bu cemaati 1819 yılında
Protestan kilisesinden ayrılan Gottlieb Hoffmann kurmuş. Kendisine inanan
70 aileyle Korntal'da 300 hektar araziyi ortak satın alıp yerleşmiş.''
Giderek güçlenen bu cemaatin insanları İsa' nın ve onun dininin buyruklarına
uygun yaşayan Piyetistler. ''Kimi dinbilimcilerine göre Katolikler için
Roma neyse, Piyetistler için de Korntal odur'' diye tanış devam ediyor.
Az sonra büyük bir alana çıkıyoruz. İki yapı hemen dikkati çekiyor. Eski
ve heybetli. Bay Wilhelm'in söylediğine göre sağdaki dua salonları, soldakini
de toplantılar için kullanıyorlar. İçinde büyük bir lokanta ile otel odaları
var. ''Biraz sonra duadan çıkarlar'' diyor. ''Gel seninle lokantayla oteli
gezelim.'' İçeri giriyoruz. Her yer bir tuhaf. Mobilyalar, duvarlardaki
resimler, perdeler, dolaşan insanların giyimleri. Sanki zaman burada 40
yıl önce durmuş. Her şey konserve olmuş. Resepsiyondaki kızın gösterdiği
gecesi 150 Avro'ya otel odalarında da aynı görünüm. Tanış içimin sıkıldığını
fark ediyor. ''Haydi gel gidelim,'' diyor. Dışarıda rahat bir nefes alıyorum.
Az sonra büyük dua salonunun kapıları açılıyor. İnsanlar akın akın çıkıyor
alana. Suskun ve dudaklarında mutlu bir gülümseme var hepsinin. Uzaktan
görünümleri tekdüze. Çoğu orta yaşın üstünde. Giyimleri pastel renklerde,
pahalı değil, kadınlar ya etek-ceket ya da etek-bluz giymiş. Pantolonlusu
göze çarpmıyor. Nedenini soruyorum bay Wilhelm'e. ''Piyetistler böyle giyinir''
diye konuşuyor. ''Okula gönderdikleri kızları da etek ve uzun çoraplar
giyer.'' Duadan çıkanlar, öğle yemeğinde bir araya gelmeden önce alanda
gruplar oluşturup aralarında sohbete dalıyorlar. Ben bu arada tanışa yönelttiğim
soruları arttırıyorum. O da sabırla anlatıyor: ''Aralarına her önüne gelen
Hıristiyanı almıyorlar. Zihniyet değişimi geçirmiş, kutsal ruhun değiştirdiği,
yeniden doğuşu yaşamış, yepyeni bir insan olmuş kişiler bu cemaate üye
kabul ediliyor...'' Günlük yaşamlarını İsa'nın buyruklarına göre düzenleyen
Din Kardeşleri cemaatine göre sözde Hıristiyanlar imana gelmişlerden sayılmıyor!
Sokakta pek göze batmayan, silik görünümlü insanlar cemaat üyeleri. Ancak
meslekleri gereği toplumda etki alanları geniş. Çoğu işveren, avukat, doktor,
mimar. Tümü varlıklı. Kadın sözünün pek geçmediği cemaatin sahip olduğu
mal-mülke herkes ortak. Korntal ve çevresinde büyük araziler onların. Aileler
çok çocuklu. Hindistan'da uzun yıllar misyonerlik yapmış olan baba Hesse'nin
yattığı mezarlık bu cemaatin. Ölüler beyaz tabutlarda gömülüyor. ''Kurucuları
Hoffmann'ın oğlu Christoph' un 19. yüzyılın ortalarında Templer kolonisini
kurduğu İsrail'le araları hep iyi'' diye anlatıyor tanış büyük alandan
ayrılıp, otomobili park ettiğimiz arka sokağa doğru yürürken. ''Başka ülkelerde
de şubeleri var. Kuzey İtalya'da, Kanada'da, Afganistan'da, Kamerun'da,
Güney Almanya'da...'' Sayısız misyonerlik kuruluşu ile ortak çalışıyorlar.
Bunlardan biri de geçen yıl İstanbul'a din kitapları sergileyen gemiyi
yollayan, Türkiye'de misyonerlik çalışmaları yaptığı bilinen Operation
Mobilisation!
www.ahmet-arpad.de
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder