28 Eylül 2025

Baden-Baden, köpüklü şampanya

Cumhuriyet, 28.09.2025 

Baden-Baden
Ahmet Arpad


Lichtenthaler ağaçlı yolu çiçekler içinde. Baden-Baden'in tarihi gezinti yolu kalabalık. Anne babalar, çocuklar, sevgililer, yaşlılar, soylu köpeklerini gezintiye çıkarmış varlıklı soylular... Sonbaharda yazı andıran şu günlerde insanlar nefes almak için kendilerini doğanın kucağına atmış. 1655'te burada hüküm süren Baden kontunun açtığı, iki yanını o günden bugüne tarihi meşelerin süslediği Lichtenthaler ağaçlı yolu üç buçuk kilometre uzunluğunda. Doğa gerçekten büyüleyici. Oos deresi ağaçların arasından şırıl şırıl akıyor. Kıyılarında güzelin güzeli villalar. Böyle bir doğada yürüyüp de huzura kavuşmamak mümkün değil! Küçük kentin beş yıldızlı otelleri, Burda Sanat Müzesi, Devlet Sanat Galerisi, tarihi konser ve opera salonu ağaçlı yolun iki yanında.

BURASI YAŞAMAYA DEĞER

Baden-Baden parası olan için yaşamaya değer şirin bir Karaorman kenti. Büyük bahçeler içindeki villalarında yaşayanların çoğu buralı değil. Onlar Hamburglu, Düsseldorflu, Moskovalı, Riyadlı... Paralarının fazlasını Baden-Baden'e yatırmış "money-maker"lar. Yemyeşil şirin kent 1858 yılında açılan hipodromu, tarihi kumarhanesi ve eski Roma'yı anımsatan kaplıcalarıyla onların "buluşma yeri"... Baden-Baden'de 1748'den günümüze kumar oynanıyor. Fransız Edouard Bénezet 1848'de kumarhane salonlarını devralıp Parisli mimarlara restore ettirmiş. On yıl sonra hipodromun da işletmesini üstlenmiş. Efsane sinema sanatçısı Marlene Dietrich kumarhaneyi "dünyanın en iyisi" olarak tanımlamış bir zamanlar!

Kırmızı salonlarda yeşil çuha kaplı rulet masalarının çevresinde toplanmışlar cüzdanı şişkin beyler. Üstleri altın, elmas, inci dolu hanımları bara kurulmuş sabırla onları bekliyor. BadenBaden kumarhanesine gelenlerin çoğu buranın devamlı müşterileri! Hep aynı masada oturuyor, hep aynı sisteme göre oynuyorlar. Kazansalar da kaybetseler de kılları hiç kıpırdamıyor. Yüzlerindeki ifade hiç değişmiyor. Sadece arada sırada yanlarına gelen krupiyeye bir şeyler fısıldıyorlar. Arkalarında ayakta duranlar, masadan masaya gezen "ikinci sınıf oyuncular"! Onlar şanslarını aynı anda birkaç rulette arayan, ceplerindeki paranın nereden ve nasıl geldiğini bilmeyen genç insanlar. Büyük oynuyorlar. Suları şifalı, dükkânları pahalı mı pahalı, kumarhanesi tarihi Baden-Baden'de akan paranın kaynağını soran yok!

ALMANYA'NIN 'RUS KENTİ'

19. yüzyılın ünlü Rus yazarları Turgenev, Dostoyevski, Tolstoy, Andrejewitsch ve Gogol, Karaormanlar'ın şirin kentini sık sık ziyaret ederdi. Gündüzleri kaplıcalarda, akşamları kumarhanede bir araya gelirlerdi. Geçen yüzyılın sonunda, 1990'da Gorbaçov'un getirdiği değişimle, "yeniden yapılanma" ve "açıklık" reformlarıyla Ruslar BadenBaden'i yine anımsadı. Bu kez edebiyatçılar ve sanatçılar değil, Sovyetler Birliği'nin dağılması sonucu hızla doruğa çıkan milyarderler kaplıcalar kentini neredeyse istila etti! Resmi verilere göre bugün şirin Baden-Baden'de Rus pasaportlu 1200, çift pasaportlu da 1000 Rus yaşıyor.

UNESCO'nun 2021 yılında "Avrupa'nın en büyük Spa köyü" listesine aldığı kent sadece tarihi kumarhanesi ve at yarışlarıyla ünlü değil. Baden-Baden'e kaplıca meraklıları, klasik müzik ve operalardan zevk alanlar, sanat müzelerini sevenler de uğramadan edemiyor. 1877'de kapılarını açan tarihi Friedrich banyosuyla 1985 yılında inşa edilen modern Caralla termalinin sularında yüzmeden Baden-Baden'den ayrılmak olmaz. Şirin kentin on iki yeraltı kaynağından çıkan suların ne kadar şifalı olduğunu binlerce yıl önce Romalılar keşfetmiş. Kükürt, kalsiyum, demir içeren ve her gün yerin iki bin metre altından fışkıran 800 bin litre su Friedrich banyosu ile Caracalla'nın havuzlarını dolduruyor!

Baden-Baden göz alıcı, çekici. O, köpüklü bir şampanya!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder