TOPLUM Gazetesi, 2 Mart 2021
AHMET ARPAD
Alman Yahudi cemaatinin ülkede 99 sinagoğu, 13 okulu, 20 yuvası var, Münih, Berlin ve Frankfurt'ta da dört büyük müzesi. Berlin'de Alman hükümetinin ve Berlin belediyesinin desteğinde Yahudiler, Protestanlar ve Fethullah Gülencilerle yaklaşık 50 milyon Avro'ya ortak inşa etmeye başladıkları House of One'da üç dini bir araya getirmeyi amaçlıyor. Frankfurt'ta geçen güzde beş yıllık çabalar sonunda bankacı Rothschild ailesinin 19. yüzyılda yaptırtmış olduğu beş dev villadan birinde büyük bir Yahudi Müzesi açıldı. Main nehri kıyısındaki tarihi villa ile yeni inşa edilen modern ek yapının üç bin metrekarelik salonlarında değişik etkinlikler ve sergiler ön görülüyor. 1800'den günümüze kentteki Yahudi yaşamına ağırlık veren müzenin kütüphanesi 20 bin kitabı barındırıyor. Burada Yahudilerin dini, tarihi ve kültürü üzerine başka yerde bulunmayan yapıtlar var. Müze 12. yüzyıldan günümüze kente damgasını vurmuş Yahudi ailelerin yaşamlarını, geleneklerini ve törelerini anlatıyor. Rothschild ailesinin yanısıra Theodor Adorno, Paul Ehrlich, Erich Fromm, Leopold Sonnemann, Moritz Daniel Oppenheim, Georg Speyer ve Anne Frank Frankfurt'un ünlü aileleri bu müzede. Frankfurt Yahudileri yüzyıllar boyu kentin poltikasına, kültürüne damga vurmuş, vakıfları da kent yaşamında önemli bir rol oynamıştı. 1912 yılında kurulan Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi'nin öğretim kadrosunda sayısız Yahudi bilim adamı 1933'e dek görev yapmıştı.
Doğru Avrupa'dan akın
Naziler 1933 yılında Almanya'yı 'ele geçirdiğinde' Frankfurt Yahudi cemaatinin yaklaşık 30 bin üyesi vardı. Kaçanlar kaçabildi, 12 bin Frankfurtlu Yahudi ölüm kamplarında yaşamlarını yitirdi. Savaş yıllarını Frankfurt'ta sadece 160 Yahudi'nin geçirdiği biliniyor. Savaş süresince yaklaşık 10 bin Yahudi Almanya'da saklanması başarıyor, 15 bin Yahudi de gaz odalarından kurtuluyor. Avrupaya barışın dönmesiyle Dörtler'in işgalindeki bölgelerde 51 Yahudi cemaati yine yaşama geçiriliyor. Hitler ordularının terk ettiği, Rusların el koyduğu doğu cephesinden yüz binlerce Yahudi batıya sürülüyor. Bunlardan bir bölümü İsrail'e göç etmeyi düşlerken, Güney Almanya'daki Amerikan kamplarına yerleştirilenler günün birinde Atlantik ötesine ulaşmayı kafasından geçiyor. O yıllarda en büyük yerleşim Frankfurt'un Zeilsheim mahallesinde yaşamaya başlayan 4 bin mülteci Yahudi. Onlar çoğunlukla eğitimsiz, cepleri boş, geleceği şansa kalmış, savaşın ve sürgünün her türlü dehşetini yaşamış insanlar. Bavullarını açmazlar, çünkü Almanya'yı terk edip başka ülkelere gideceklerdir!
29 Mart 1945'de Frankfurt'a el koyan Amerikan güçleri, Theresienstadt toplama kampından geri dönen haham Leopold Neuhaus'u yeni bir Yahudi cemaati kurmakla görevlendirir. Savaşın ardından Polonya'daki kıyımdan kurtulmuşlar zamanla cemaatin çoğunluğunu oluşturur. Bu insanlar o yıllarda karneyle dağıtılan gıda malzemelerinin karaborsa ticaretini yaparak ayakta kalmaya çalışır. Doğu Avrupalı Yahudiler 1950'li yıllardan başlayarak cemaate ağırlıklarını koyar. Yeni Almanya'nın o günlerde yaşadığı ekonomik mucizeden onlar da paylarını alır. Emlak dünyasının krallarından Michael Baum'un: "Yahudilersiz bugünkü Frankfurt olmazdı!” sözleri pek yalan değil! O yılların başarılı Yahudi iş adamlarıdır kenti ve ekonomisini ayakta tutan. 1956'da Macaristan ayaklanmasından, 1968'de Prag İlkbaharı'ndan kaçan Yahudilerin de çoğu Frankfurt'a yerleşir. Hitler öncesinde olduğu gibi bugün de kentin kültürüne, ekonomisine, toplumuna vurdukları damga görülmez değil. Daha 20. yüzyılın başlarında kurdukları araştırma enstitülerinin yanısıra fabrikalara, eğitime, sağlığa, sanata, bilime, ticarete, yayıncılığa yaptıkları yatırımlarla kenti doruğa çıkarmış olan Yahudilerin Frankfurt'un bugün de Avrupa'da sözü geçen bir büyükkent olmasındaki rolleri gözardı edilemez.
Onur dolu bir yaşam düşü
Resmi verilere göre, doğusuyla birleşen Batı Almanya, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından 1991 ile 2004 arasında toplam 219.604 Yahudi göçmene kapılarını açmış. Bu veriler Almanya'daki Yahudi cemaatinin 1989'den sonra üçe katlanmış olduğunu da belgeliyor! Ülkeye yerleşen 'doğulu' Yahudiler cemaate yeni kimlik ve yeni benlik getirmiştir! Günümüzde çoğulcu bir yaşamları var. Aşırı dindarlar, tutucular ve ılımlılar Yahudi cemaatini oluşturuyor. 8 Mayıs 1945'de nasyonal sosyalizmden kurtulmuş Yeni Almanya'da Nazi ideallerinden arınmış, onur dolu adil bir yaşam sürdüreceklerini düşleyen Yahudi toplumu son yıllarda eski günlerin geri dönmeye başladığını seziyor. Federal İçişleri Bakanlığı'nın geçen mayısta yaptığı açıklamaya göre 2019 yılında antisemit saldırılar %13'lük bir artışla iki bini geçmiş.
Avrupa Merkez Bankası, Almanya'nın en büyük havaalanı, Almanya'nın en büyük bankalarının merkezleri ve dünyanın en büyük Kitap Fuarı Frankfurt'ta. Main nehrinin kıyısında, kültürle para bir arada hüküm sürüyor. Eski ve yeni Yahudi müzeleri II. Dünya Savaşı'nın bitiminden 76 yıl sonra sergiledikleri yapıtlar ve belgelerle bu büyük Avrupa kentinin ve Almanya'nın yaşamını yüzlerce yıl etkilemiş olan Yahudi toplumunu ve yazgısını yeni nesillere tanıtmayı amaçlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder