(19 Mayıs 1910 - 3 Aralık 1994)
Burhan Arpad, Rehber-i Tahsil Numune Mektebi ve Orta Ticaret Mektebi'nden sonra babasının erken ölümü üzerine genç yaşta hayata atıldı. 1936'ya kadar Tekel Cibali Fabrikası'nın muhasebesinde görev aldı. Gazetecilik mesleğine ilk adımları 1936'da girdiği Vakit gazetesinde atmıştır. Daha sonra sırasıyla Uyanış ve Kurun dergilerinde, İleri, İstiklâl, Tan, Cumhuriyet, Memleket, Hürriyet, Vatan ve Cumhuriyet gazetelerinde muhabirlik, istihbarat şefi ve köşe yazarı olarak çalıştı.
Öykülerini, Türk tiyatro hayatını yansıtan röportaj türü yazılarını ve gezi izlenimlerini on kitapta topladı. Özellikle öykülerinde toplumcu ve gerçekçi akımdan hiç sapmayan Arpad'ın 'Alnımdaki Bıçak Yarası' (1968) romanını ve 'Hesaplaşma' (1976) anılar kitabını da belirtmek gerekir. İstanbul üzerine çeşitli yıllarda kaleme aldığı İstanbul yazıları da 'Bir İstanbul Var İdi...' (2000) adı altında derlenmiştir.
Burhan Arpad, 1943'den başlayarak Alman dili edebiyatından yaptığı çevirilerle, özellikle Erich Maria Remarque (6) ve Stefan Zweig'ı (8) ülkemizde tanıtan kişi olarak bilinir. Ayrıca Anna Seghers, Joseph Roth, Odon von Horvath, Thomas Mann, Ingeborg Bachmann, Fritz Habeck, Ignazio Silone, William Saroyan, Henry Wallace, Şalom Aljehem, Dimitir Dimov, Haşek, Silanpaa ve Istrati de, Burhan Arpad’ın çevirilerinde Türk okuruyla tanışmışlar ve sevilmişlerdir.
"Okuyup sevdiğim, topluma yararlı olacağına inandığım kitapları çevirdim," diyen Burhan Arpad, dilimize kazandırdığı kırka yakın yapıtın yazarlarının ortak bir özelliği vardır: Hepsi de insancıl, antifaşist, antimilitarist ve barışseverdir.
Burhan Arpad 1961 ve 1964 yıllarında Berlin Film Festivali'nde jüri üyeliği yapmış, sık gittiği değişik Avrupa ülkelerinden izlenimlerini topladığı "Gezi Günlüğü" kitabı ile Türk Dil Kurumu'nun 1963 yılı ödülünü kazanmıştır. 1975 yılında Bulgaristan Cumhuriyeti Kyryl Kardeşler Kültür Nişanı'na layık görülmüştür. Stefan Zweig Cemiyeti üyesi olan Arpad, Alman dili edebiyatının en seçkin yazarlarından yaptığı çevirilerle bu ülke edebiyatlarının Türkiye'de tanınmasına olan katkılarından dolayı da 1985 yılında Federal Almanya Cumhuriyeti (Altın) Birinci Derece Liyakat Madalyasına, 1987 yılında da Avusturya Cumhuriyeti Bilim ve Sanat İçin Birinci Derece Onur (Altın) Madalyasına layık görülmüştür. Burhan Arpad ayrıca Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü (1985) ve Basın Şeref Kartı'nın da sahibi olmuştur.
Burhan Arpad 1988 yılında T.C. Başbakanlık Basın-Yayın Genel Müdürlüğü tarafından "Türk Basınına 50 yıllık hizmeti" nedeniyle onurlandırılmıştır. Arpad ayrıca Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Jüri Özel Ödülü, Sinema Yazarları Derneği Onur Belgesi, Türkiye Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü Altın Madalyası sahibidir. Türk sinemasına uzun yıllar katkıları nedeniyle Sesam, Soder ve Sinekam derneklerinin ortak onur belgesine layık görülen Burhan Arpad'ı Dormen Tiyatrosu da Türk tiyatrosuna olan katkılarından dolayı onurlandırmıştır.
Yaşamının tümünü İstanbul'da geçirmiş, bu kentin toplumsal değişimini ve yozlaşmasını yaşamış olan Burhan Arpad, Cumhuriyet gazetesindeki "Hesaplaşma" köşesinde (1979-1991), birer öykü gibi okunan yazılarıyla da değişik İstanbul sorunlarına eğilmiştir.
Burhan Arpad, Rehber-i Tahsil Numune Mektebi ve Orta Ticaret Mektebi'nden sonra babasının erken ölümü üzerine genç yaşta hayata atıldı. 1936'ya kadar Tekel Cibali Fabrikası'nın muhasebesinde görev aldı. Gazetecilik mesleğine ilk adımları 1936'da girdiği Vakit gazetesinde atmıştır. Daha sonra sırasıyla Uyanış ve Kurun dergilerinde, İleri, İstiklâl, Tan, Cumhuriyet, Memleket, Hürriyet, Vatan ve Cumhuriyet gazetelerinde muhabirlik, istihbarat şefi ve köşe yazarı olarak çalıştı.
Öykülerini, Türk tiyatro hayatını yansıtan röportaj türü yazılarını ve gezi izlenimlerini on kitapta topladı. Özellikle öykülerinde toplumcu ve gerçekçi akımdan hiç sapmayan Arpad'ın 'Alnımdaki Bıçak Yarası' (1968) romanını ve 'Hesaplaşma' (1976) anılar kitabını da belirtmek gerekir. İstanbul üzerine çeşitli yıllarda kaleme aldığı İstanbul yazıları da 'Bir İstanbul Var İdi...' (2000) adı altında derlenmiştir.
Burhan Arpad, 1943'den başlayarak Alman dili edebiyatından yaptığı çevirilerle, özellikle Erich Maria Remarque (6) ve Stefan Zweig'ı (8) ülkemizde tanıtan kişi olarak bilinir. Ayrıca Anna Seghers, Joseph Roth, Odon von Horvath, Thomas Mann, Ingeborg Bachmann, Fritz Habeck, Ignazio Silone, William Saroyan, Henry Wallace, Şalom Aljehem, Dimitir Dimov, Haşek, Silanpaa ve Istrati de, Burhan Arpad’ın çevirilerinde Türk okuruyla tanışmışlar ve sevilmişlerdir.
"Okuyup sevdiğim, topluma yararlı olacağına inandığım kitapları çevirdim," diyen Burhan Arpad, dilimize kazandırdığı kırka yakın yapıtın yazarlarının ortak bir özelliği vardır: Hepsi de insancıl, antifaşist, antimilitarist ve barışseverdir.
Burhan Arpad 1961 ve 1964 yıllarında Berlin Film Festivali'nde jüri üyeliği yapmış, sık gittiği değişik Avrupa ülkelerinden izlenimlerini topladığı "Gezi Günlüğü" kitabı ile Türk Dil Kurumu'nun 1963 yılı ödülünü kazanmıştır. 1975 yılında Bulgaristan Cumhuriyeti Kyryl Kardeşler Kültür Nişanı'na layık görülmüştür. Stefan Zweig Cemiyeti üyesi olan Arpad, Alman dili edebiyatının en seçkin yazarlarından yaptığı çevirilerle bu ülke edebiyatlarının Türkiye'de tanınmasına olan katkılarından dolayı da 1985 yılında Federal Almanya Cumhuriyeti (Altın) Birinci Derece Liyakat Madalyasına, 1987 yılında da Avusturya Cumhuriyeti Bilim ve Sanat İçin Birinci Derece Onur (Altın) Madalyasına layık görülmüştür. Burhan Arpad ayrıca Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü (1985) ve Basın Şeref Kartı'nın da sahibi olmuştur.
Burhan Arpad 1988 yılında T.C. Başbakanlık Basın-Yayın Genel Müdürlüğü tarafından "Türk Basınına 50 yıllık hizmeti" nedeniyle onurlandırılmıştır. Arpad ayrıca Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Jüri Özel Ödülü, Sinema Yazarları Derneği Onur Belgesi, Türkiye Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü Altın Madalyası sahibidir. Türk sinemasına uzun yıllar katkıları nedeniyle Sesam, Soder ve Sinekam derneklerinin ortak onur belgesine layık görülen Burhan Arpad'ı Dormen Tiyatrosu da Türk tiyatrosuna olan katkılarından dolayı onurlandırmıştır.
Yaşamının tümünü İstanbul'da geçirmiş, bu kentin toplumsal değişimini ve yozlaşmasını yaşamış olan Burhan Arpad, Cumhuriyet gazetesindeki "Hesaplaşma" köşesinde (1979-1991), birer öykü gibi okunan yazılarıyla da değişik İstanbul sorunlarına eğilmiştir.